"Kapıyı açışını, gülümserken dudaklarının hafifçe yukarı kıvrılışını, yanağında belli belirsiz çukurlaşan gamzeyi, sol kaşının bittiği yerdeki küçük yara izini, açık kahverengi gözlerini, gözbebeğinin derinliklerinde birden karşıma çıkıveren yeşil benekleri, yer yer altın sarısı tellerin parladığı uzun kumral saçlarını, başını yana yatırıp uysalca beni dinleyişini, bana bakarken yüzünü kaplayan sevinç dalgasını, sesindeki yumuşaklığı, avuçlarımın arasında kaybolan beyaz ellerini, küçük ve diri memelerini, biraz kalın ama düzgün bacaklarını, bacaklarının arasındaki nemli, cesur sıcaklığını; onu, her şeyiyle onu, Mine'yi özlüyorum. Yokluğu renksiz, tatsız bir boşluk gibi damarlarımda akarak yaşamımda önemli önemsiz ne varsa hepsini anlamsızlaştırıyor."
İçsel derrinlik/yüzleşme
İçimde hâlâ bir yara var ama artık hayatımı mahvetmiyor. Kim olduğumu artık bu yara tanimlamiyor.
Sayfa 356
Reklam
Yani aslında aşk da para gibi. Varlığı dert, yokluğu yara...
varlığı bir dert, yokluğu yara ;)
Ah! Bu para, para, para kelimesi her işimize burnunu sokuyor. Ah!
Sayfa 34 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
_Nevroz, farklı nevrotik eğilimlerin catışması sonucunda ortaya cıkar. Nevrotik eğilimler birbirlerini pekiştirip guclendirmekle kalmayıp, yeni catışmalar da yaratırlar. Nevroz, küçük evrenlerden oluşan bir büyük evren’dir. _Her nevrotik belirti, altta yatan bir catışmayı gösterir. Çatışma belirtileri: Tutarsızlık, yorgunluk ve hırsızlıktır.
İnsan Vardır Elem
"İnsanlar!" diyorum Hafız, İkiye ayrılır: Derdine dert katanlar, derdinden dert alanlar! İnsan vardır âlem, İnsan vardır elem! Kiminin varlığı üzer, Kiminin yokluğu!
Reklam
166 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.