Askerlikte herkese verilen klasik bir öğüttü, önden gitme alnına vururlar, arkadan gitme sırtına vururlar. Bir de buna benzer bir ata sözü de vardır, yukarda yatma yel alır, aşağıda yatma sel alır. Bu nedenle insanlar, ortada olmayı seçecek şekilde evrimleşmişlerdir. Bu da büyük çoğunluk demektir. Yani bir tür sürü güvenliği. Toplumda ise en
Seni düşündüren saatler geldi sen hala yoksun
Bilmem nedendir şarkıların ağlaması saatlerin geçmemesi. Bilmediğim tüm soruların, aramadığım tüm denizlerin kıyısı senmişsin. Vücudumu saran bir yara taşımaktan gurur duyduğum. Kırk gün sırtımda taşıdığım hiç yorulmadığım senmişsin meğer. Şimdi sen gidiyorsun neden ki? Resmimiz hâlâ aynı yerde, kalbim hâlâ aynı ritminde ama sen yoksun sevgilim her ayın on beşinde tekrar tekrar terk ediyor her ayın on dördünde hiç gitmeyecek gibi sarılıyorsun.
Ve ben bu gece sende kayboluyorum. Hayatsız bir adam olarak hemde. Anılar hala mıh gibi aklımda. Her geçen gün daha silikleşerek. Korkuyorum. Bir gün unutursam diye. Ve sen yoksun. Uzaklarda bir yerde herşeyden habersiz yelken açmışsın. Ruhumda ki infiali hissediyorum. Ve şimdi yüzün dahi aklımda değil. Yavaş yavaş ölüyorsun. Ama her gün ruhumda yeniden doğuyorsun. Umuyorum ki bir gün huzur bulursun. Ve ruhunda ki infial son bulur. Beni düşünme. Bir nefes kadar uzağında olacağım. Başka bir hayatta en güzel halinle... youtu.be/i3AtRBlRQ-I?fea...
Ulus Baker'le ilgili şimdilik son yazıdır. Keyifli okumalar... KES KULAKLARI, GEÇİR SİCİME… Ulus Baker’in babası Sedat Baker ruh bilimci bir doktordur. Kıbrıs savaşı zamanında çalıştığı hastaneye yaralı askerler tedavi edilmesi için getirilir. O sırada Ulus ise babasının yanında oturup, çocuk haliyle getirilen yaralıları ve tedavi sürecini
"17 oldum. Ama sensiz oldum. Her doğum günümde fark ettiğim bir gerçek var 3 senedir. Doğum günlerim artık güzel değil çünkü sen yoksun. 3 senedir doğum günlerimi de sevmiyorum, 1 nisanları da, yılbaşını da, 17 aralığı da... Hepsi senden bir iz barındırıyor ruhumda. Doğum günlerim seninle anlamlıydı. Her doğum günümde arardın. Ben yine
iyi bak kendine...
Bu hasreti sana anlatamam Sarılmam lazım Unutmadım seni Görmem lazım Yoksun artık bende desem de Sesini duymam lazım Sen hâlâ ilk günkü gibisin Bilmen lazım Sitare..
Ve güz bitti ömür hanım, sen hala yoksun:(
Gün bitti ve karanlık Gecenin kanatlarından düşer, Bir tüyün aşağıya doğru savrulması gibi Uçan bir kartaldan. Köyün ışıklarını görüyorum Yağmurun ve sisin içinden parıldıyor, Ve içimi bir hüzün kaplıyor Ruhumun karşı koyamadığı:
Şems'e Üçüncü Mektup
Güller Şems diye açmıyorsa, gülün kokusunu neyleyeyim, Ayrılığı ağlatamayan gecenin karanlığını neyleyeyim. Şems'siz sofranın balını böreğini neyleyeyim, Beni kavurmayan acıyı neyleyeyim. Gözümü yakmayan gözyaşını neyleyeyim, Karanlığıma Şems olamayan yari neyleyeyim. Canını yoluma post eylemeyen dostu neyleyeyim, Şems gibi bakmayan
Resim