Yolunu bulduğun zaman korkmamalısın. Hata yapacak kadar cesur olmalısın. Hayal kırıklığı, yenilgi ve umutsuzluk Tanrı'nın bize yol gösterme araçlarıdır.
Abbasîler iktidara dinî bir hareket sonunda geldiler. İktidarlarının dinî görünüşünü ortaya koymaya çalışarak halkın sevgilerini korumağa gayret sarfettiler. Başlangıçta din adamlarını ve fakihleri hoş tutmaları ve en azından halk arasında dinî kaidelere saygı gösterme hususunda ısrar etmeleri dikkati çekmektedir. Bir Arap tarihçisi şöyle demektedir: "Bu hanedan dinî ve dünyevî kudretin birleştirildiği bir siyaset ile dünyayı idare etti; insanların iyileri ve dindarları dinî hislerle, diğerleri ise korku ile onlara itaat ediyordu." Dinî teşkilât, Arap birliğinin parçalanmasıyla açılan gediği kapatıyor ve halkın sosyal ve etnik ayrılıklarını birleştirmeye hizmet ediyordu. Cemiyetin ve saltanatın dinî karakteri üzerindeki ısrar, sık sık ikiyüzlülük ithamlarına yol açmıştır. Bir şâir şöyle diyor: "İnşallah Mervânoğulları'nın zulmü ve adaletsizliği bize geri döner ve Abbâsoğulları'nın hakkaniyetli idaresi cehenneme gider.”
Sayfa 119
Reklam
Her şeyden önce şunu anlamıştım ki halka yol gösterme iddiasında olanlar birçok bakımdan eğitilmeye, olgunlaşmaya muhtaçtırlar.
Hata yapacak kadar cesur olmalısın. Hayal kırıklığı, yenilgi ve umutsuzluk, Tanrı'nın bize yol gösterme araçlarıdır.
Porno sadece aşkı (Eros) değil cinselliği (Sex) de yok eder. Pornografik teşhir cinsel hazda yabancılaşmaya yol açar. Hazzı yaşamayı imkânsız hale getirir. Cinsellik dişinin haz gösterisi ve erkeğin performans sergileyişi şeklinde dağılıp gider. Sergilenen, gösterime sunulan haz, haz değildir. Sergilenme, teşhir edilme mecburiyeti bizzat bedenin yabancılaşmasına yol açar. Beden, optimize edilmesi gereken bir sergi nesnesi şeklinde şeyleşir. Bu bedenin içinde ikamet etmek mümkün değildir. Onu sergilemek, böylece de sömürmek gerekir. Sergileme sömürmedir. Sergileme mecburiyeti bizzat ikamet etmeyi ortadan kaldırır. Dünyanın kendisi bir sergi salonu haline gelmişse ikamet etmek mümkün olmaktan çıkmıştır. İkamet etmek yerini ilgi sermayesini artırmaya yarayan reklam yapmaya bırakır. İkamet etmek kökeninde “huzurlu olmak, huzura kavuşmak, huzur içinde kalmak” anlamına gelir. Sürekli teşhir etme ve performans gösterme zorlaması bu huzuru tehdit eder. Heideggerci anlamında şey de tümüyle ortadan kaybolur. Şey, sadece kült değeriyle dolu olduğu için sergilenmeye gelmez.
Sayfa 28 - Teşhircilik ToplumuKitabı okudu
Sadist Şantajcılar
Bazı şantajcılar, onlara direnmemizi hasta ya da kaçık ol­mamıza bağlarlar. Terapi dünyasında buna patolojileştirme de­nir. Patoloji, Yunanca kökenlidir, acı çekme ya da derin duygu­lanım anlamındaki pathos sözcüğünden gelir; ama sözcüğün şimdiki kullanımında aldığı anlam "hastalık"tır. Buradaki kullanı­mı, şantajcının, suyuna gitmeyen kişiyi hastalıklı gösterme eğiliminin ifadesidir. Şantajcılar bizi nörotik ya da sapık olmakla suçlayabilirler. En acısı da, onlarla paylaştığımız tüm üzücü olayları teker teker önümüze getirip bunlara duygusal sakatlığı­mızın yol açtığını iddia ederek ilişkide güvenden eser bırakmaz­lar. Şantajcıların bizi hastalıklı gösterme deneyimini yaşamak, benlik değerimiz üzerinde ezici bir etki yapabilir; bu, güçlü bir zehirdir.
Sayfa 92 - Altın KitaplarKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.