Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa kısacık anlarda. Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla. (Ustam ve Ben )
Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa, kısacık anlarda. Göz açıp kapayıncaya kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla.
Reklam
Sevgi varsa zor diye bir şey yoktur. Sevgi varsa, yol kolay ve kısadır. Çok kısa.
...Arabanın dikiz aynasından salınan küçük seramik pabuca uzanıp ters çevirdi. İçindeki turuncu küçük şekeri avucuna düşürdü. “Bütün suç bu şekerin!” dedi muzipçe. O şeker, turuncusuyla, kalbindeki metruk şehrin ışıklarını yakmıştı. Bir küçük çocuk koşuyordu şimdi içindeki şehrin sokaklarında. Mor salkımlar salınmıştı bahçe kapılarından. Bir
Umudum her zaman bâkidir ama, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun...
Birey olarak tekrar doğabilmek için insan olarak dünyadan silinmelisin. Benliğin son ortak paydasından yukarıya yükselebilmek için kömürleşmeli ve mineralleşmelisin. Varlığının kökünden beslenebilmek için acıma duygusunu aşmalısın. “Olgulardan” yola çıkarak yeni bir cennet, yeni bir dünya yaratılamaz. “Olgular” yoktur - tek bir olgu vardır, o da her insanın, dünyanın her yerinde yaşayan herkesin kutsanmaya doğru yol aldığıdır. Kimi uzun yoldan gider, kimi kısa yoldan. Herkes kendi kaderini kendince çizer ve hiç kimse bu konuda bir şey yapamaz; müşfik, cömert ve sabırlı olmaktan başka.
Reklam
Bu bölüme kısa ve basit bir mühendislik tanımıyla başlamak iyi olurdu belki. Ama ne yazık ki böyle bir tanım yok elimizde. İki küçük sınav yaparak mühendisliğin karmaşık bir konu olduğunu söyleyebilirsiniz. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görülen ama üzerinde biraz düşününce aslında size hiçbir şey söylemeyen tanımlar
İnsan doğabilmek mi, insan kalabilmek mi? Oysa insan sayılabilmek için insan doğabilmek yetmez ki. İnsan olabilmek merhameti, vefayı, adaleti içinde barındırabilmekle mümkün. Kime sorsan herkes adil, herkes merhametli, herkes vefalı, herkes insan. Ta ki gerçekten adaletini, vefasını, merhametini göstereceği bir olay vuku bulana kadar. Sonra?
... İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. ...
Sayfa 241
Susan böcek teriminin gülünç bir kökeni olduğunu düşünmüştü hep.Bu terim,1944 yılında Harvard üniversitesindeki bir laboratuvarda yapılan ve koca bir oda büyüklüğündeki elektro-mekanik devreler yığınından oluşan dünyanın ilk bilgisayarı mark1'de yaşanan bir olaydan sonra ortaya çıkmıştı.Bu bilgisayarda bir gün bir performans düşüşü yaşanmış,bunun nedenini de kimse saptayamamıştı.Saatler süren bir araştırmanın ardından bir laboratuvar asistanı sonunda sorunu bulmuştu.bilgisayarın devre kartlarından birine bir güve konmuş ve kısa devre olmasına yol açmıştı.O andan itibaren bilgisayarın yanlış çalışmasına ve ya hiç çalışmamasına neden olan böyle şeylere böcek denmeye başlanmıştı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.