Belki de en sevdiklerimizdi bizi sırtımızdan vuranlar, yarı yolda bırakanlar onlardı bizi en iyi tanıyanlar hangi yaranın daha çok acıtacağını bilenlerdi hangisi daha çok can yakar nefes keser biliyorlardı onlardı zaaflarımızla oynayanlar onlardı acımızı yüzümüze vurup küçük düşürenler en başta da onlardı bu yarayı açıp ruhumuzda iz bırakanlar... 🍁
@ilknur_deniz49
______
“Bir düş bir kutsal yazıdır; birçok kutsal yazı da düşlerden başka bir şey değildir.” (#91137421)
______
Muhteşem bir kitabı bitirdikten sonraki hazzı ve hüznü beraber yaşıyorum. Kitap, görünürde polisiye türünde ilerleyen ama içeriğinde sizlere Ortaçağ dünyasına dair oldukça zengin bilgiler sunan bir
Hakan Günday, Freud yaşasaydı, bu adamı kesinlikle incelerdi...
Bilinç altının karanlığını, sansürsüz olarak resmeden adam...
Belki tarzını sevmeyenler vardır, Aşırı argo kelimeler kullanması, karakterlerin uç noktalarda kötü olması bazı okuyucuları olumsuz eleştirilere yöneltebilir... Ama bilinçaltı tercümanı olan bi adamdan size çicek böcek
Bir Zweig kitabının daha sonuna gelmiş bulunmaktayım.
Yine 60 sayfaya bir çok duygunun, betimlemenin sığdığı bir kitap ve öykü.
*Orta miktarda spoiler
" 1912 yılının Mart ayında Napoli limanında, büyük bir transatlantiğin yük boşaltma işlemleri sırasında, gazetelerin hakkında oldukça kapsamlı, ama hayali unsurlarla süslenmiş haberler
İçimde, derinlerde,
Resmini astım duvar diplerine.
Bakar dururum her özlediğimde,
Ve bir çay bardağının,
Dibinde kalan acı demde,
Tadını anımsarım,
Giderken bıraktığın dilimde.
Bazen yolda yürürken,
Gözlerim takılır ağaç diplerine.
Kurumuş yapraklar birikmiş.
Esen rüzgârda çıkardıkları sesler,
Nasılda benziyor kalbimin titreyişine.
Hatırlıyorumda,
Nasılda çıkartıp koymuştum,
Avucunun içine sırf sen iyi bakarsın diye,
Oysa nerden bileyim,
Herkesten önce atıp gideceğini yerlere…