Bir ilk kitaba göre gayet güzel bir polisiye roman.
Tarihle iç içe olan polisiye romanları her zaman sevmişimdir. Bu da onlardan biri oldu.
Her ne kadar kitabın içindeki Emniyet mensubu karakterlerin birbirleri ve MİT personeli ile olan muhabbetleri gerçekçi gelmese de güzel bir konusu ve kurgusu olan bir kitap.
Yazarın bu yolda devam ederse bizi bir çok güzel polisiye ile buluşturacağını tahmin etmek pek de zor bir şey değil.
Bu arada Labirent Yayınları'na da bu tür romanları yayınladığı için ayrıca teşekkür etmek lazım.
İranlı yazardan bir baş yapıt. 12 Eylül Darbesürecinde ülkemizde yasaklandığını, İran'da hala yasak olduğunu biliyor muydunuz? çocuk kitabı olmanın ötsinde bir kitap. adalet, özgürlük, eşitlik.. küçük kara balık aslında devrimci bir balık anlayacağınız. her ne yolda olursan ol. okuyun, okutun.
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331,1bin okunma
"Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum" BUKRE"
Sevigli Dost;
Hafız : "Hiçbir yol yoktur ki sonu olmasın" demiş ama ne çıkar! Bizim otobüslerimizin aynalarında hala, "ömür biter yol bitmez" yazıyor. "Düz yolda da sürçer insan " deyince Çehov,
Aşık Dertli cevap veriyor : "D
Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.
Fena değil diyebileceğim bir psikolojik polisiye roman. Jan Frank ve nişanlısı Ursula tatile giderken yolda bir adam karşılarına çıkar ve doktor aradığını söyler. Jan doktordur ve yardım etmeyi kabul eder. Ancak Walter Haun evinde alıkoyar ve Christianne adında 3 kurşun yarası olan bir kızı ameliyat etmesini ister. Doktorun başına gelmeyen kalmaz ve her şeyin düşündüğü gibi olmadığını geç de olsa fark eder.
Hallaç-ı Mansur'u okudum. Daha önce okuduğum, tarihler boyunca, insanlara yapılan işkencelerin, Hallac-ı Mansur'a da yapıldığını konu almış. Örnek; Pir Sultan Abdal'ın dar ağacında asılması, bunu duyanların, asıldığı meydana gelirken yolda Pir Sultan Abdal,a rastladıkları. Ayrıca Nesimi,nin derisini yüzerek işkence yapıldığı ve Nesimi,nin yüzülen derisinin sırtına yükleyip yürüyüp gittiği gibi...
Kitabında içeriğinde sinema, tiyatro, resim sanatlarına ithafen yapılmış göndermeler mevcut ve denemeler bu konular üzerine yoğunlaşmış. Sürekli yabancı isimler kullanıldığından dolayı ana konuya yoğunlaşmakta sıkıntı yaşadım, tekrar tekrar başa dönmek zorunda kaldım. Yazarla kısa yolda birlikte yürüdük, fakat uzun yolu kendisi tek başına yürüdü. Aramızda bir kopukluk olduğu doğrudur :)
Oldukça güzel bir Simon Templar romanı. Saint yolda giderken bir gazete görür ve orada bir Hint lokantasında daha önceden kendisine hizmet eden bir garsonun çarmıha gerildiği haberini okur. Her ne kadar basit bir olay gibi görünse de iş ilgisini çeker. Ancak işin içinde çok büyük bir insan kaçakçılığı vardır ve zorlu rakipleri bulunmaktadır. Acaba Saint bu sefer de kötülerin hakkından gelebilecek mi?
İnsan TüccarlarıLeslie Charteris · Gelişim Yayınları · 198311 okunma
Ne güzel cahildik,
Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel
cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle
yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık
bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her
zaman ekmek