Eğer hakikaten yaşamak istiyorsan
Hayatı 𝙨𝙚𝙫𝙙𝙞𝙜̆𝙞𝙣 𝙞𝙣𝙨𝙖𝙣𝙡𝙖𝙧 için yaşa,
• Kendini yok sayıp hayatı sevdiğin insanları yaşatmak için yaşa,
• dertlerine derman olmak, sıkıntılarına çare bulmak için yaşa,
• ve hiç bir zaman yarı yolda bırakan
Hainler'den olma...
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
İnsan bu dünyada neyi arar diye düşündüm ve çok fazla verilebilecek cevap geldi aklıma. Her insanın aradığı farklıydı belki de bundandır sebebi. Ama en temel cevap sürur, mutluluk değil midir?
Medar-ı sürur arayışı içindeyiz hepimiz ama elde ediş yollarımız farklı, benim mutlu olacağım belki bir başkasını üzer, bir başkasının mutluluğu beni. Ama özümüzde hepimizin amacı mutlu olmaktır bir ömrü bunun için yaşarız.
Doğru yaşadıkça sürura erer insan ama herkesin doğrusu da farklıdır. Mesela bir mümin yalnız başına mutlu olamaz çünkü ümmet bilinci olan insan için bir olmanın verdiği huzur başkadır. Hak yolda ilerledikçe, rabbinin emirlerine yasaklarına uydukça mutluluk kaplar içini. İnsanın varoluş amacının, fıtratına uygun yaşamın içinde olmanın verdiği bir mutluluktur bu.
Elbette dünyalık şeyler de mutlu eder bunun peşinde de koşar, nefis bunu da arzular ama dengeyi korumak bize düşüyor. Dünya mutluluğu değil ahiret mutluluğunun gerçek olduğunu unutmamak gerekir.
Zaten insan yaşarken tam anlamıyla kalbi sürura eremez. Arayış ömür boyu devam eder hep eksik gelir o mutluluk, sanki aradığı tam olarak bu değildir. Son nefesini verene kadar arar. İşte bunun sebebi esas arayışın vuslata ermek olmasıdır. O'na kavuşunca, cenneti kazanınca artık kalp mutmain olur, sürura erer.
Allahım senin yolunda sevinçlerle dolu, mükafatında. Bizi başka yola saptırmadan dosdoğru sana ulaşmayı nasip et 🤲🏻
(Öyleyse mutluluğu bulmak için dua eder dua beklerim ✨)
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF
Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Aşk kitabının sonu hep böyle bitmiştir;
Giden başkasını bulur kalan kendini.. insanlara umut verip yolda bırakmaktansa, kalıp kendimiz bulmak en güzeli sanırım..📚❣️
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak
Üstümü çarptırıp karışık hesaplara
Göğsümde kahramanca bir gürültü
Kabaran bir kımıltı yükseltiyor
Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için
Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri
Bir kenara ittirip
Temize çıkmak için
Feraget edilmiş bir hayattan
En yakın yabancıyı bulmak için
En yakın
Destek
Yolda, çocuğunun elinden tutmuş bir bayan görsem yürürken çocuğun düşmemesi için tutuyor sanırdım. Ama öyle değilmiş. Kendimize bir destek bulmak için tutuyoruz çocukların ellerinden.
Nuri Pakdil