Amira,Maryam,Madam Lilla ve yazarımızım Tunus'ta bir otelde yollarının ve kaderlerinin kesişmesiyle başlayan ve planlamadıkları bir yolculuğa çıkarak devam eden bir hikaye.
Çölü aşmak için çıktıkları yolda her kadın kendi hikayesine bir son bulmaya çıktıklarını anlıyorlar. Mitoloji,aşk,entrika... Kendinizden birşeyler bulmak isterseniz çok şey anlatılıyor bu kitapta...
Anlatımda olaylar yavaş ilerliyor sıkıcı gelebilir zaman zaman fakay olay odaklı değilde anlam odaklı bakarak okursanız bence sıkılmadan sindire sindire benim gibi altını çize çize okursunuz :))
Herkese tavsiye ederim...
Kütüphaneci Dana Steel ve yazar Jordan ne kadar birbirlerine mesafeli davransalar da "Bilgeliğin Anahtarını" bulmak için birbirlerinin çekim alanına girmeye başlamışlardı.Kötü ruhlu Kane Dana'nın bu yolda başarılı olmaması için tüm kötülüklerini kullanıp başarılı olabilecek miydi?
Işığın Anahtarı kitabının devamı olan bu eser sizi sona bir adım daha yaklaştıracak...
Merdivenin kendi içine kıvrıldığı yarı yolda bir sahanın bulunuyordu. Orada bir kapı vardı ama öyle utangaçtı ki Auri onu kibarca görmezden geldi. Genç kız ikinci merdiven boşluğunu da tırmandı ve oradaki basamaklarını yarısının da gevşek veya yerinden çıkmaya müsait olduğunu keşfetti.
Sonra tüm oynak taşları bulduğundan emin olmak için merdivenleri gerisingeri indi. Bulamamıştı. Bu son derece heyecan vericiydi. Mekân sarhoş bir teneke kadar alengirli ve bir o kadar da kurnazdı. Bir o kadar da asabiydi. Bir bahçe patikasından bu kadar farklı biryere bulmak hiç kolay değildi.
Bazı yerlerin adları olurdu. Bazı Yerler değişirdi veya adını açıklamaktan çekinirdi. Bazı yerlerinse hiç adı olmazdı ve bu daima üzücüydü. Mahremiyete düşkünlük iyiydi hoştu ama ya hiç adının olmaması? Ne kadar korkunç. Ne kadar yalnız.
Kitapta kendini bulmak...
Zor Kadın ,Zoraki Koca serisinin 3.kitabı ve benim favorim :)
sebebi belki çok tanıdık mekanlar,tanıdık insanlar olmasıdır...Kitap Bursa'da geçiyor,yani yolda yürürken Ateş'in evinin önünden geçme ihtimaliniz var ya da Ecrin'in kurtarmaya çalıştığı kreşin :) Ya da Tophane'deki meşhuuuur kebapçıya gidebilirsiniz
“AYAKLI KÜTÜPHANELER”
M. NİHAT MALKOÇ
“Ayaklı kütüphane” ifadesi aslında bir deyimdir. “Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse…” anlamlarına gelir. Eskiden bu çeşit insanlar çok vardı ülkemizde. Günümüzde de var; ama eskisi kadar değil.
Değerli araştırmacı-yazar, tarihçi, gönül insanı Dursun