Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
“Mutlu olmak için kimseye ihtiyacın yok , al çayını , kahveni , tak kulaklığını. Aç en sevdiğin müziği. Ve okumaya başla.. Memento vivere: Unutma yaşıyorsun”
ARAYIŞ, sadece yolda olmak değildir aynı zamanda yoldan da çıkmaktır. Tüm sınırlarını aşmak ve ruhani bir yolculuk. Salt delilik ya da özgürlük değil bahşedilen sadece kopuş. Toplumdan zaten vazgeçen bireyin en sonunda kendinden de ümidini yitirmesi. Lakin yolumuzun üzerinde bize cesaret verenlerin olması yeni bir umut ışığı gibi görülebilir(!)
Bazı kitaplar vardır, okunur, sadece kelimeler ve cümleler hatırlatır bize o kitabı, tahlil edilir ve unutulur. Bazı kitaplar vardır, hiç eskimez, etkisini hiç yitirmez. Yıllar sonra aynı kitabı okumaya karar verdiğinizde bile tadının farklılaşacağını, önceki okumadan daha çok derinleşeceğini bilir ve hissedersiniz, ancak etkisi aynı kalır, ne
İnsanın kitabına dair inceleme yazısı kaleme alabilmesi, ne kadar etik ve objektif olabilir tartışılır. Onun için şu an kendimi çok tuhaf hissediyorum. Bundan ötürü sizinle sohbet havasında bir inceleme yazısı kaleme almak istiyorum.
Şiirimdeki üst bilinç, bilinç akışı tekniği, gotik tema, katmanlı biçem, şiir içi dinamikleri ayakta tutan söz
" Mutlu olmak için kimseye ihtiyacın yok .
Al çayını, kahveni, tak kulaklığını.
Aç en sevdiğin müziği. Ve okumaya başla..
Memento vivere:
Unutma yaşıyorsun... "
Herkese Merhabalar!
Beyaz Zambaklar ülkesinde kitabını henüz bitirdim ve bilgiler tazeyken söze hemen başlamak istedim zira kitabı okurken inceleme yapacağım anı sabırsızlıkla bekliyordum.
Kitap Grigoriy Petrov'un 1920'li yıllarda yazmış olduğu bir kitap ve kitapta Findanliya'nın kuruluşunu bataklıklar ülkesi bir ülkenin Beyaz zambaklar ülkesine
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Bu yaz tatilinde çok eskiden okuduğum kitapları tekrar okudum. İnsan Neyle Yaşar da bunlar arasında. Rus yazarlarından dünya edebiyatına en kıymetli klasikleri kazandıran Tolstoy' un en popüler kitaplarından biri.
İnsan niçin yaşar diye sorsak hemen hemen herkesin cevabı birbirine yakındır. İnsan ailesi, anne-babası, eşi, çocukları için yaşar.
Evveliyetle söylenmelidir ki Huzur’u okumak iç nizamın düzenli işleyen çarklarına pas bulaştırmaya atılan ilk adımdır. Eğer öncesinden, benim gibi, iç nizamınız paslanmaya başlamışsa bu oluşumun daha hızlı gerçekleşeceğine inanılmalıdır. 1 günlük anlatı zamanının arasına sıkıştırılan 1 yıllık anlatılan zamanın; büyük bir aşkın gölgesinde koca bir
Bende siyasetin değişmesini istedim. Ama bu şekilde değil. Ekonomik olarak en kötü dönemi yaşamış olmamıza rağmen Erdoğan’a oy attım evet. Vicdanım da çok rahat. Erdoğan’a oy vermiş birisi olarak benimde “değişim” isteğim vardı. Ama Kılıçdaroğlu, koltuk sevdasına mağlup olmak zorundaydı. Çünkü siyasi tarih açısından baktığımızda, dünyanın her yerinde Erdoğan gibi güçlü bir lider pozisyonundaki birisi, Kılıçdaroğlu gibi birine kaybetmez. Erdoğan gibi birisi gidecekse eğer daha güçlü birisinin hatta daha tutarlı birisinin olması gerekirdi. Bunu düşündüğüm için Erdoğancı olmuyorum. Ben siyaset biliyorum, dış politikayı biliyorum, kim dost kim düşman onu biliyorum, kim duruş sergiler sergileyemez onu biliyorum, kim bağımlı olur kim bağımsız olur onu biliyorum…
Açın kitaplara bakın, Türk Dış Politikası, Siyasi Tarih, Türk Siyasal Hayatı, Kafkasya Bölgesi. Bu kitapları okuyun açın bakın. Daha niceleri.
Siyaset yaparım, çünkü benim okuduğum okul bunun üzerine. Kimse inkar etmesin olanları.
Meral Akşener Bakan olacağım diye çıktığı yolda vekil bile olamazken masadan kalktı neden Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktı ona yapılanları gören Muharrem İnce’ye yapılan FETÖ’cü kumpası ( günah keçisi Rusya seçildi.)
Sinan Oğan’ı seçiminden dolayı linç eden kitle.. Değişim böyle gelmez.
İncelememe bir alıntı ile başlamak istiyorum.
“Kitap okuyorsun ve yapayalnız buluyorsun kendini”
Beni bu eserde en çok etkileyen alıntı olmuştu.
Kitap okurken hiç şikayetçi olmadığım bir durumdur.
Bazen anlamsız bir kalabalıktan ziyade bir kitabın içerisinde yalnızlaşmak daha anlamlı geliyor.
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.