Ve ölümü değil ama hayatı alt etmenin yolu, virgül gibi yavaşlamaktı… Yolda olmak ne kadar önemliyse, bazen de sadece durmak gerekiyordu. Sahil kenarında bir bankta, karlı dağlarda bir kulübede, bir meşe ağacının altında ya da mermilerin havada çarpıştığı bir savaşın tam ortasında yavaşlamak gerekiyordu bazen. Yavaşlamak… Yavaşlamak… Yavaşlamak –ve kendi köşene çekilip öylece durmak. Çünkü yürümek düşünmekse, durmak algılamaktı.