Daha hiç kendimiz olamamışken, başkaları olmayı sindirdik içimize. Kirlendik; lekelendik iliklerimize kadar. Öylesine sindirildik ki, korkuyoruz konuşmaya bile. Ya da belki en çok konuşmaktan korkuyoruz. En çok, bizi kalbimizden vuracak kelimelerden korkuyoruz belki de. Ağır suskunluklar ardında güvenlikte hissediyoruz kendimizi.