Tevrat ve İncil asılları itibariyle Allah tarafından indirilmiştir. Bir insan, hükmü kaldırıldıktan sonra Allah tarafından indirilen bir başka kitapla bile hükmettiğinde kâfir oluyorsa, peki ya hiç Allah tarafından indirilmeyen kitaplarla hükmettiği zaman durumu ne olur? Bu insan diğerlerine nazaran "kâfir" ismini almaya daha çok hak sahibi değil midir?
Maalesef..
Bu gün yöneticilere baktığımızda çok rahat bir şekilde Allah'ın hükümlerini bir tarafa atarak kendi heva ve heveslerine göre kanunlar yaptıklarını görmekteyiz. Hükmetme makamında olanların da, kendileri gibi yemek yiyen, tuvalete gitmeye ihtiyaç duyan, yani ilah olmayan insanların çıkardığı kanunlarla hükmettiklerini müşahede etmekteyiz. İnsanlara göz attığımızda da durum çok farklı değil. Onların da karşılaştıkları meselelerde veya ihtilaf ettikleri konularda "Allah ve Rasulü ne demiş?" diyecekleri yerde "Kanun ne diyor?" diyerek Kur'an ve Sünneti göz ardı ettiklerini ve insanların kanunlarını Allah ve Rasulünün kanunlarına takdim ettiklerini görmekteyiz.
Reklam
Dünya üzerinde icat edilen her bir aletin veya makinenin yanında mutlaka "kullanma kılavuzu" olur. Bu kılavuzun verilmesinin en önemli nedeni, o alet veya makinenin en iyi performansla çalışmasını ve hata vermemesini sağlamaktır. Elimizin altındaki şu alet ve edevatlar için durum bu ise, peki ya insanoğlu gibi mükemmel bir varlık için durum nedir? Onun kullanma kılavuzu olmaz mı hiç? Böylesi mükemmel ve kusursuz özelliklere sahip bir varlığın kullanma kılavuzunun olmaması mümkün değildir; hatta abestir. Çünkü insan diğer alet ve makinelerle kıyas edilmeyecek kadar kusursuzdur, mükemmeldir.
Yakutlar zamanla satın alınır; zaman ise, yakutlarla satın alınmaz!
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
İZEBEL’İN KALESİ
Son yıllarda “İzebel ruhu” diye adlandırılan ve bununla ilişkilendirilen meselelere epeyce ilgi gösterilmektedir. Birçok yazarın bu konuyu ele almasına karşın benden de birkaç defa bu konuyla ilgili düşüncelerimi içeren kasetlerim ve seminer notlarım istenmiştir. Bu nedenle bu meseleye bu kitapta ayrıca yer vermeye karar verdim. İlkin, kötülüğün
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
2- İbadetlerde Bid’at:
Bidatin bu kısmı insanı dinden çıkarmaz; ama onu ateşle yüz yüze bırakır. Çünkü Efendimiz aleyhisselam, her bidatin sapıklık olduğunu ve her sapıklığında insanı cehenneme götüreceğini bildirmiştir. Bu kısma da şunları örnek gösterebiliriz: * Recep ayının başında 12 rekât namaz kılmak, * Şaban ayının 15’inde 100 rekât namaz kılmak, * Üç ay boyunca hiç ara vermeden oruç tutmak…
"Yaratana isyan hususunda hiçbir yaratılmışa itaat yoktur." -Elbanî, Sahîhu‘l-Camii‘s-Sağîr‘de hadisin “sahih” olduğunu söylemiştir.
Ey Allah‘a giden yolda mesaj yüklenmiş kimseler! Acaba bu yolda hangi sıkıntılara göğüs gerdiniz? O‘na yakın olmak için ne kadar yükseldiniz? Hangi tuzaklar ilerleyişinizi engelledi? Vâaah size! Cennete bir kere daldırılıp çıkarılmak ömür boyu çekilen bütün sıkıntıları unutturacaktır. Cennetteki tek bir saniye tüm dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. O halde bu tereddüt niye? (!)
Kimi insanlar vardır ki, çürükleri belirli bir süredir kendilerini kemirip durmaktadır; ama onlar, kendilerinde olan hastalığın kökünü kurutması için hiç kimsenin müdahalesine müsaade etmezler!
Reklam
Ezan okunduğunda müezzinin söylediğini aynen tekrar etmeli, ancak müezzin 'hayyaale‘s-salâh' ve 'hayyaale‘l-felâh' kısmına geldiğinde "La havle ve la kuvvete illa billâh" demelidir. Halkın söylediği gibi Aziz Allah demekten uzak durmalıdır; zira ezan esnasında bu sözü söylemek sünnete aykırı bir tutumdur. Unutmamak gerekir ki sonradan ihdas edilen her bidat, bir sünneti ortadan kaldırmaktadır.
Yine Musannef‘de geçtiği üzere, Hz.Hüseyin‘in oğlu İmam Zeynelabidîn radıyallahu anhuma, çocuğuna: ―"Allah‘a iman ettim, tâğutu inkâr ettim." demeyi öğretmiştir.
Sedd-i Zerâi
İslâm ortada bir günah varsa, o günaha sevk eden her türlü mubah işi de günah saymış ve Müslümanlardan o vesileyi terk etmelerini istemiştir.
Allahumme Amin.
İş lafa gelince herkes devlet kurma peşinde. Vakıada ise adam evinde bile devletini kuramamış... Ne diyelim Allah şuur versin.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.