“Sahabeden birisi Rasûlallah sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelerek: ― ‘Ey Allah’ın Rasulü! Bize, senin ‘Hud Suresi saçlarımı ağarttı’ dediğin nakledildi. Acaba saçlarını ağartan şey orada anlatılan peygamber kıssaları ve kavimlerin helaki midir?’ dedi. Bunun üzerine Rasûlallah sallallâhu aleyhi ve sellem: ― ‘Hayır. Saçlarımı ağartan bunlar değil; lakin Allah’ın: ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru/müstakîm ol’ buyruğudur diye karşılık verdi.” (Bkz. “Şuabu’l-Îman”, 2/472)
Sayfa 33 - Neda Yayınları
Sonuna kadar oku!
Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu? 1. Çok konuşmazdı. 2. Kötü söz söylemezdi. 3. Daima düşünceliydi. 4. Kimseyle çekişmezdi. 5. Her zaman ağırbaşlıydı. 6. Boş şeylerle uğraşmazdı.
Sayfa 110 - Neda Yayınları
Reklam
Ey Allah‘a giden yolda mesaj yüklenmiş kimseler! Acaba bu yolda hangi sıkıntılara göğüs gerdiniz? O‘na yakın olmak için ne kadar yükseldiniz? Hangi tuzaklar ilerleyişinizi engelledi? Vâaah size! Cennete bir kere daldırılıp çıkarılmak ömür boyu çekilen bütün sıkıntıları unutturacaktır. Cennetteki tek bir saniye tüm dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. O halde bu tereddüt niye? (!)
İlim maldan üstündür; Çünkü:
1) İlim peygamberlerin; mal ise kralların ve zenginlerin mirasıdır. 2) İlim sahibini korur; malı ise sahibi korur. 3) İlim harcandıkça artar; mal ise harcandıkça azalır. 4) İlim, kabirde dahi sahibi ile beraberdir; mal ise -sadaka-i cariye olması müstesnaölümüyle birlikte sahibinden ayrılır. 5) İlim hâkim, mal mahkûmdur. 6) Malı iyi-kötü, Müslüman-kâfir herkes elde edebilirken; faydalı ilmi ancak mümin elde edebilir. 7) Âlime krallarda ihtiyaç duyar insanlarda; mal sahibine ise elinde avucunda bir şeyi olmayan muhtaç ihtiyaç duyar. 8) Mal sahibi zaman zaman fakir duruma düşebilir; ilim ise yok olması gibi bir şey söz konusu değildir. 9) Mal insanı dünyaya kul eder; ilim ise Rabbe kul olmaya çağırır. 10) İlimle gelen mutluluk daimîdir; mal ile gelen mutluluk ise geçicidir. 11) Âlimin kadr-u kıymeti zatındadır; zenginin kıymeti ise malındadır. 12) Zengin malı ile insanları dünyaya çağırır; âlim ise ilmi ile ahirete çağırır şeyi olmayan muhtaç ihtiyaç duyar.
Sayfa 81 - Neda Yayınları
2- İbadetlerde Bid’at:
Bidatin bu kısmı insanı dinden çıkarmaz; ama onu ateşle yüz yüze bırakır. Çünkü Efendimiz aleyhisselam, her bidatin sapıklık olduğunu ve her sapıklığında insanı cehenneme götüreceğini bildirmiştir. (Ebu Davud, Tirmizî.) Bu kısma da şunları örnek gösterebiliriz: * Recep ayının başında 12 rekât namaz kılmak, * Şaban ayının 15’inde 100 rekât namaz kılmak, * Üç ay boyunca hiç ara vermeden oruç tutmak…
Sayfa 18 - Neda Yayınları
Yine Musannef‘de geçtiği üzere, Hz.Hüseyin‘in oğlu İmam Zeynelabidîn radıyallahu anhuma, çocuğuna: ―"Allah‘a iman ettim, tâğutu inkâr ettim." demeyi öğretmiştir.
Reklam
Kimi insanlar vardır ki, çürükleri belirli bir süredir kendilerini kemirip durmaktadır; ama onlar, kendilerinde olan hastalığın kökünü kurutması için hiç kimsenin müdahalesine müsaade etmezler!
Ezan okunduğunda müezzinin söylediğini aynen tekrar etmeli, ancak müezzin 'hayyaale‘s-salâh' ve 'hayyaale‘l-felâh' kısmına geldiğinde "La havle ve la kuvvete illa billâh" demelidir. Halkın söylediği gibi Aziz Allah demekten uzak durmalıdır; zira ezan esnasında bu sözü söylemek sünnete aykırı bir tutumdur. Unutmamak gerekir ki sonradan ihdas edilen her bidat, bir sünneti ortadan kaldırmaktadır.
Klavye müslümanlarına(!)
Gecesi-gündüzü, sabahı-akşamı tebliğ ve davet ile geçmesi gereken tevhid ehli insanlar, internetin kötülüklerinden veya onun başında boş vakit geçirmekten daha kendilerini kurtaramamış haldeler.
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.