Bazı hastalar vücutlarındaki uzuvların varlığının bilincinde değilken benim favorim olan "üçüncü adam" sendromunda hastalar aslında orada olmayan birinin varlığını hissediyor. "Varlık hissi" olarak da bilinen durumda hasta genelde omuz üzerinde başka birinin varlığını hissediyor. Bu his o kadar güçlü ki kişi sıklıkla başını çevirip bakma ve yemek verme içgüdüsü duyuyor. Karanlık bir yolda yürürken kapıldığımız takip edilme hissinden tamamen farklı, çünkü beklenmedik bir anda oluşuyor. Dağcılar ve ekstrem şartlarda yoğun fiziksel yorgunluk yaşayan başka kimseler arasında son derece yaygın bir olgu.
Sayfa 23 - Michael S. Gazzaniga, Bilinç Nasıl İşler?, Çeviren: Göksu Nur Kayacılar, Kaynak: lithubKitabı okudu
235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Kitabın adı gibi “Sarı sıcak” öyküler ..
Yaşar Kemal.. büyük usta. Okuduğum ilk kitabı değil belki ama çok az kitabını okumuş olmanın utancı var içimde.. Neyse ömür yeter ise Yaşar Kemal’i okumaya devam.. Gelgelelim kitap içeriğine. Kitap 22 öyküden oluşuyor. Hepsi de bir birinden güzel. Her öykü bir nefes.. Ama tabi bir kaçı favorim oldu ki etkisi hala üzerimde ve bir süre de kalmaya devam edecek. Hangisi mi onlar, hemen söyleyeyim: Bebek, Yatak, Kalemler, Halis Serkisof ve Pis Bir Hikaye… Öykülerin içeriğine gelecek olursak zaten çoğumuzun bildiği gibi Yaşar Kemal “Toplumcu gerçekçi” edebiyatçılardan. Öyküleri de o kadar biz o kadar bizden ki.. Şehirli yaşam alıştığımızdan bu yana geçmişimizi hiç düşünmez olduk. Sanki hep şehirdeydik, sanki hep şehirliydik.. Ama hayır bir geçmişimiz var, çoğumuzun dedelerinin belki annelerinin belki kendisinin bir köy geçmişi var. O yüzden bizi anlatıyor ve bizden diyorum.. Öykülerin içindeki sefillik, fukaralık, sıcak, açlık, yorgunluk, çaresizlik, ezilmişlik var ama bunlara rağmen umut da şükür de minnet de var. Toplumumuza ayna tutulmuş resmen. O zamanki ağalık sistemi, kadının olmayan değeri, aslında bakarsanız köylünün olmayan değeri… Yazarın dili de öyle gerçekçi ki hiç Adana’ya gitmememe rağmen o zamanlarki Çukurova gözlerimin önünde canlandı. İnsanların silüetleri, yüzlerindeki ifadeler hepsi sanki bir tiyatro oyunundaymışçasına canlıydı. Okuyalım, okutturalım
Sarı Sıcak
Sarı Sıcak
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Sarı Sıcak
Sarı SıcakYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20234,924 okunma
Reklam
308 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Hayatı çok erken terk eden ve zamanında çok az ilgi gören kadının romanı ... Aslında ölümün yolları (todesarten) adlı üçlemesinin ilk kitabı olarak kalmış. Ölümünden iki yıl önce yayınlanmış. Herhangi bir olay kurgusundan ziyade yazarın iç sesi ile kendi öyküsünün bütünleştiği bireysel kurgunun romanı. Olayların nerede başlayıp nerede bittigini anlamak zor. Hayal ile gerçeklik arasında gidip geliyor okuyucu. Bazı yerlerde şiirsel temalar ile karşılaştığımız gibi bazı kelimeler İnsanın içini acıtıyor. Beni içine çeken ve sayfayı çevirmeye zorlayan Satırlar ile akıp gitti. Bir kurgu beklemeden kitaba girmek gerek; hikayeden çok deneyim oldu benim için . Bachmann' ın kaleminde içselleştirilmiş acı , ataerkillik, kadın-erkek ilişkileri , savaş sonrası yıkıntılar ve suçluluk mevcut . Birinci bölümde Ivan ve Malina arasında gel_gitleri yaşayan anlatıcı ikinci bölümde kitabı bambaşka boyutlara taşıdı. Benim favorim babasının elindeki korku ve istismarla boğuşurken ki iç halimi oldu. Okuyucuya daha da derinlere inilmesi gerektiğinin hissini veriyor. Hareketli, duygusal , bazen de yorucu (duygusal yorgunluk) bir okuma oldu .Marina'yı okurken kendi yazarımız Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar eserinin Kokusu geldi burnuma ; Sizde benim gibi inişli çıkışlı yolların zor yolculukların insanıysanız tam size göre bir serüven. Yolumuzu hep iyi kitaplar aydınlatsın sevgili kitap dostlarım.
Malina
MalinaIngeborg Bachmann · Can Yayınları · 2000630 okunma