"Arendt'e göre iş toplumu olan modern toplum edim imkanını imha ederken, insanı animal laborans, yani çalışan hayvan derecesine indirmiştir."
"Huzur eksikliğinden dolayı medeniyetimiz yeni bir barbarlığa dönüşüyor."
Reklam
Hiperaktivite, paradoksal olarak aşırı edilgen bir eylem for­mudur. Ve bu form, hiçbir özgür edimi kabul etmez. Pozi­tif gücün/imkanın tek taraflı mutlaklaştırılmasına dayanır.
Sayfa 42 - Açılım Kitap, 6.Baskı, 2020.Kitabı okudu
Agamben'in istisna halinin normal hale dönüştüğü teşhisinin aksine, bugün toplumun toptan pozitifleştirilmesi her tür istisna halini kendi içinde massetmektedir. Böylelikle normal hal mut­laklaştırılır.
Sayfa 40 - Açılım Kitap, 6.Baskı, 2020.Kitabı okudu
Gelecek, uzatılmış şimdiye kısaltılmıştır. Başkasının bakışına izin veren her türlü negativiteden noksandır. Öfke ise bilakis şimdiyi baştan aşağı sorgular. Öfke, şimdiyi kesen bir duraksamayı şart koşar. Bu açıdan kızgınlıktan ayrılır. Bugünkü toplumun vasfı olan toptan dağılma, öf­kenin enerjisi ve ehemmiyetinin ortaya çıkmasına izin ver­mez. Öfke, bir duruma ara verebilme ve yeni bir durumun ortaya çıkabilmesine izin verme yetisidir. Öfke her geçen gün, radikal bir değişime sebebiyet verebilmekten oldukça uzak olan kızgınlık veya gerginliğe boyun eğmektedir. Do­layısıyla insanlar kaçınılmaz olana da sinirlenirler. Kızgın­lığın öfkeyle olan ilişkisi, korkunun kaygıyla olan ilişkisi gibidir. Belirli bir nesne karşısında ortaya çıkan korku­nun aksine kaygı bizatihi varlık karşı­sında duyulur. Kaygı, Dasein'ı tamamıyla ele geçirip sar­sar. Öfke de münferit bir meseleyle ilgili değildir, bütünü olumsuzlar. Öfkenin negatiflik enerjisi buradan gelir. Bir istisna halini tasvir eder. Giderek artan pozitifleştirilme dünyayı istisna hallerinden mahrum kılar.
Sayfa 39 - Açılım Kitap, 6.Baskı, 2020.Kitabı okudu
Tam anlamıyla çıplak ve kökten geçicilik haline dö­nüşmüş yaşama, insanlar hiperaktiviteyle, işkoliklikle ve üretimle karşılık veriyor. Günümüzdeki hızlanma da, bu varlık noksanlığıyla alakalıdır. İş ve performans toplumu kesinlikle bir özgürlük toplumu değildir. Bu toplum yeni zorunluluklar üretir. (…) Bu zorunluluk top­lumunda her bir insan teki, çalışma kampını da yanında taşır. Bu çalışma kampının alamet-i farikası, kişinin aynı anda hem tutuklu hem gardiyan, hem katil hem maktul olmasıdır. Böylelikle kişi kendini sömürür. Böylelikle, sö­mürü egemensiz de mümkündür.
Sayfa 33 - Açılım Kitap, 6.Baskı, 2020.Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.