516 syf.
·
Puan vermedi
Herkes bilsin çok güzel bir kitap okudum… Nasıl bir sevgidir bu nasıl dökülürsatırlara nasıl bir naifliktir sevginiz bu yeryüzüzüne.. Hayranlıkla her satırınızı yeryüzündeki gizli kalmış ve hala yaşadığına inandırdığınız gerçek sevgilere inanarak okdum kitabı... Hüznüm ağır geldi gözlerime,nucûma,mâha öyle baş başa kaldık.Bende kitabın
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241bin okunma
Saliha Bir Hanım İstiyorum. (Okumanızı Mutlaka Tavsiye Ederim)
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem yuva kurma konusunu açtı. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış. Kızın, ailesinden daha da dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim. İlk ailesiyle konuştum. Hatta ben konuşmadım sürekli onlar
Reklam
Sevgilim, yine her zamanki muhteşemliğinle asansörün gelişiyle sesin kayboldu. Ben yine anlatamadım sana, bak seni böyle seviyorum,ne olursa olsun hangi durumda olursan ol ben seni istiyorum diyemedim sana.Çocukluğumdan bu yana,içimde kime karşı ne beslediysem hepsini söylerdim,bu yaşıma kadar en çok duygularımın olduğu kişiye karşı neden bu kadar savunmasız ve suskunum? O kadar yorgunsun ki bağırsam da duymazsın,kimin hayatına dokunduysam orayı güzelleştirdim ben kimseyi yarı yolda bırakmadım herkes günün sonunda teşekkürlerle uğurladı beni. Peki yeryüzünde herhangi birine bile faydam olan ben,neden seni iyileştiremiyorum..Neden sana iyi gelemiyorum? Seni,seninle olmayı çok isterdim.. Günün nasıl geçiyor? arkadaşlarınla otururken nasıl gülüyorsun ? Bir mekanda otururken cam kenarını mı tercih edersin ? Evdeyken en çok ne yapmaktan hoşlanırsın ? Gökyüzüne bakınca ne düşünüyorsun ? Yaraların iyileşiyor mu ? Bİlmediğim milyon tane sorunun arasında yine sabahı getirdim. Benimle olsaydın mutlu olur muydun ? Sahi acaba bir çocuğumuz olsaydı nasıl olurdu ? Kesin senin gibi çok güzel olurdu,ben hayran hayran izleyip Tanrıya binlerce kez şükrederdim. Bunların hayalini bile yazmak benim için çok güç oldu,sen bunları asla bilmeyeceksin mesela.. Ne diyorduk sevgilim ; Sen bi çamura batmıştın,ben sandım ki o batağa ben de girersem içinde hiç yoktan beraber oluruz. öyle olmadı, senin suçun değil. benden yana sen hep masum kalacaksın, seni seviyorum demenin yüzellinci yolu. seni seviyordum demenin...
Resimlerinize bakan herkes çok mutlu olduğunu söylüyor değil mi? Öyle gösteriyorsun çünkü... Ve hep senin gibi olmak istediklerini söylüyorlar. Berbat bir hayatın yok zaten; kafandan geçen soru işaretlerini ve antidepresan ötesi kahkahaları saymazsan... Ve tabii gözlerin dolduğunda sadece boşluğa baktığını da saymazsan!.. Sakin ol, içinde bu aralar fırtınalar kopuyor. Çok yorgunsun. Aldırma! Hayat devam ediyor, tadını çıkar. Herkes nasıl inandıysa resimlerdeki sana, işte öyle gerçek ol. Çünkü sen mutlu olmayı hak ediyorsun. Unutma, bu dünyada senden sadece bir tane var... Ve ikincisi olmayacak. Kendinin değerini bil. Çünkü sen çok güzelsin.
Bağlılaşım..
Bu yüzyıldan değilim, Bilirsin. Değilsin bu dünyadan, Bilirim. Grafiker tadında bir güneş çizersin, Önce göğe, buluta, duvarlarına,
Y'
Sayfalarca yazmak istiyorsun aklındakileri Bu zehirli düşünceleri kusmak istiyorsun içinden. Kaldıramıyorsun artık kafandaki bu lanet sözleri. Ağırlığını tartamaz olmuşsun hiçbirinin. Ellerinde kalan ne varsa kanatmışsın. Yaralarını bir bir soymuşsun. Anlatamamışsın kimseye . Defalarca denemiş hep başa dönmüşsün. Hiçliğin çukurunda
Reklam
Cesaret edip okuyan var mı bakalım
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem açtı yu...va kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim.Ilk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım
ACİZLİĞİMİN PAPATYA MEVSİMİ
İnsan acizdir. Ve bir hayli zaiftir. Bazen bize verilen imtihanların üstesinden gelemeyiz. Bazen de hiç kimsenin başarılı olamayacağı kadar muzaffer oluruz. Hayatımız düşüp kalkmaktan ibarettir. Ama gün olur bir gün ayağımız öyle bir çukura denk gelir ki düştüğümüzde kalkamayız. Afallamak iliklerine kadar hissettiğin tek duygu olur. Ve
06.02.2023
07.02.2023 Şu an Kahramanmaraş’a 200km kala bu yazıları yazmaya başladım. Daha afet bölgesine ulaşamadık ama neredeyse her yer afet bölgesi gibi olmuş. Tüm ülke buraya akın akın geliyor ama kar yağışı ve buzlu yollar yüzünden yol kenarları kaza yapan araçlarla dolu. Öyle anlar ki hiç kimseye hiçbir şeye durup yardım edemiyoruz. Kaybedecek tek bir
Okumadan geçmeyin..
OKUMADAN GEÇMEYİN.. [Saliha Bir Eş İstiyorum] Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti .........derken annem açtı yuva kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. .komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu ......duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim
Reklam
İnce bir ip üzerinde yürümek gibi bir şey seni sevmek. Her an ip kopacak diye korkuyorum. İpi kopartan kişi olmaktan daha çok korkuyorum. Senden uzakta geçen her dakika sanki ipi inceltiyor. Elimden kayıp giden misine gibi, ne kadar tutmaya çalışsam da elimi kesiyor, canım acıyor, bırakmak zorunda kalıyorum. Ellerimden kanlar akıyor, avuçlarım kanıyor. Bu ellerle dokunmak istemiyorum sana. Uyuyor musun yoksa! Uykunda da çok güzelsindir, yine öyle sağına dönüp mü yatıyorsun? Çok yorgunsun biliyorum! Hep yorgunum biliyorsun! Niye mi yanında değilim, bilmiyorum ki. Elim kanıyor, avuçlarım kanıyor, öyle dokunamam sana. Sen yine o geceliği mi giydin yatmadan önce. Biliyorsun çok önemli benim için, ayrıntılarda yaşıyoruz, ayrıntılarda sevişiyoruz. Her ayrıntı bizim için bir mutluluk, her ayrıntı bizim için bir suçluluk, her ayrıntı bizim için, umut ve umutsuzluk. Kokun genzimde, derinlerde. Hissediyorum! Yokluğunun kokusunu içime çekiyorum. Yokluğunun kokusu nasıldır bilir misin? Hani avuçların kanar ya, kanla birlikte bir koku yayılır. Ölüyorsun sanırsın, ölüm kokusudur o! İşte yokluğunun kokusu böyle bir şey. Acı var elbette. Umut olmaz mı? Her an, umut doluyum. Bekliyorum avuçlarımın iyileşmesini…Bekliyorum... (ihtiyar - geçici insan masalları)
Cemal Süreyya
Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza. Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin. Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam
geceyi de güneş siler mi?
Camı ancak elmas keser, elması kesen de yine elmastır biliyorsun. Taş ise camı kesmiyor, kırıyor. Cam kırıkları ellerinde, ortalığı temizlemek de sana kalıyor, öyle yorgunsun.
Çocuk Anadolu'dan böyle güvercin çıkmamıştır daha yalnızlığın üstüne böyle şiir kanatlanmamıştır böyle göz dökülmemiştir gurbet sürmelisine böyle yağmur da inmemiştir kimsenin gözlerine İyilik kanatlarının üstüne olsun, gelmişsin şu uzun taşradan gölgesi bile yorulur bazen yorgunsun da biraz daha yorulmaya gelmişsin akşamlar efendidir, birbirine
Kayıp Zaman
O günü, o sevgiliyi, o aşkı, o mutluluğu, o başarıyı, o gücü, o cesareti hemen, şimdi, bugün değil yarınlarda bulmak umuduyla ertelenen, hep beklemekle geçirilen anlar... Bu yolculuk neden bu kadar kısa sürdü?Daha ne kadar burnunu cama dayayıp bekleyeceksin? Yorgunsun, tatsızsın, çok üşüyorsun, üşütüyor bugünkü hava... Öyle soğuk,sen de havanda değilsin. Günlerce, haftalarca, belki de sonsuzca kıvrılabilirsin sımsıcak bir köşeye... Ayaklarının altından kayıp gidiyor sanki asfalt yollar... Zamanın hayli gerisinde kalan hiç erişemediğin belki de erisemeyeceğin yarınlar kadar uzak geliyor o dünler öyle degil mi?Öyleyse neden hala bu beklemeler? Hadi, şimdi! Silkin, aç gözlerini ve yaşamaya başla ki zamanı yakala, kaybolmasın.