Yorum

Murat Sezgin isimli okurun asıl gönderisini gör
Meltek okurunun profil resmi
Acı denizinde yüzmeden yazılmazmış şiirler, yazılamazmış. Öyle derler. Gönül bir yandan ister ki, keşke iyi olsaydı bu güzel ruh da biz okumayıverseydik. Ama öyle de olmuyor. Bazen de bencilliği tutuyor insanın, keşke daha çok yazsaydı daha çok okuyabilsek diyoruz. Ne yapalım, insan doğası işte.
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Aslında acı denizinde yüzülmeden hiçbir şey yapılamıyor. Acıya bağımlıyız. Bilmiyorum ben bir şair için bunları söyleyeceğimi hiç düşünmezdim. Sanırım insanın direk kalbine dokunan insanlar daha çok etki yaratıyor. Yazar olsun, şair olsun. Toptaş'ın dediği gibi "İnsanı insan eksiltir nasıl çoğaltırsa."
Meltek okurunun profil resmi
Yazarların yazdıkları her şey kendi ruh hallerinden, kişiliklerinden izler taşır mı acaba? Sevgili Toptaş diyordu hani, insanlar yazar ile anlatıcıyı birbirine karıştırıyor hep diye. Hakan Günday'ın kitabını okuduğum ilk zamanları düşünüyorum, AZ ve Daha, ikisini arka arkaya okumuştum. "Yahu bunları yazan insan asla normal bir psikolojide olamaz, bunları yazabilmesi için neler yaşamıştır kim bilir" diye düşündüğümü ve Hakan Günday'ı araştırdığımı hatırlıyorum. Sonradan fark ettim ki gayet de normal biriymiş. Öyle görünüyor en azından. Keşke sevgili Didem Madak da böyle yazabilseydi. Böyle hüzünlü şeyler yazmış ama aslında mutlu bir hayat geçirmiş olsaydı diye düşünmeden edemiyorum.
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Yani tabii her yazılan şeyde yazarlardan bir iz aramak doğru olmaz. Edebiyatın bir sanat olduğunu, özgünlüğünü düşünürsek Toptaş sanatın makul bir insanın işi olmadığını belirtiyordu. O yüzden yazarlar ve şairler makul insanlar değil benim için. :) Didem Madak yaşasaydı ve mutlu bir hayat yaşayıp hüzünlü şiirler yazsaydı, biz bu sefer sen ne anlarsın hüzünden deyip belki de hiç şair yerine koymazdık. Ama Didem Madak'ın içi rahattır çünkü şuan hüznünü paylaşan okurları var.
Meltek okurunun profil resmi
Haklısınız galiba :) Acıya karşı bağışıklık kazanmıştı belli ki. "Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı,  Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım." Deyişinden belli. O zaman, kızkardeşinin acı içindeki yüzünü izlerken ya da annesinin ölüsünü şiirle yıkarken de yanında acısını paylaşabilecek biri varmıştır umarım. Ne çok acı dedim yahu. "Sen rahat uyu sevgili Didem Madak; biz senin acılarına sahip çıkıyoruz" da diyeyim bari :)
Murat Sezgin okurunun profil resmi
youtu.be/Jnq1LITWmCM İyi geceler o zaman, ne kadar mümkünse. :)
Meltek okurunun profil resmi
Teşekkürler. Hem şiir hem de acı soslu ama keyifli sohbet için :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.