Yorum

Fazıl Şengül isimli okurun asıl gönderisini gör
Fazıl Şengül okurunun profil resmi
Gazali; Kuran’ı Kerim ışıkları her köşeye saçılıp yayılan bir güneştir. Kuran’ın evrenselliği ve köle-cariye gibi uç hükümlerin günümüze yansıması hakkında ne düşünüyorsunuz? Kuran artık tarihsel bir bakış açısıyla mı değerlendirilmeli? Bu konuda benimsediğiniz inancı belirtir misiniz.. Tartışma ortamından ziyade farklı fikirler ve düşünceler duymak istiyor; aynı düşünceler dahi olsa farklı izahların peşinde olduğumu belirtiyorum. Ekleyeceğim kişiler dışında yorum yapılabilir; isteyen hiçbir şey yazmaya da bilir. Şayet yazılan yorum olursa yorumlara müdahale edilmemesini rica ediyorum.. https://1000kitap.com/yoluzundediler
Dağıstanî
Dağıstanî
https://1000kitap.com/calikusununferidesi
Oldi
Oldi
Emir
Emir
https://1000kitap.com/Lectorel https://1000kitap.com/direnmeler
Ömer
Ömer
https://1000kitap.com/Sraqrdk
Bilal
Bilal
@rab4ia
Dağıstanî okurunun profil resmi
Ehl-i Sünnetin çizgisi bellidir aslında söylenecek ne var açıkçası pek bilemiyorum 🤔
Fazıl Şengül okurunun profil resmi
O vakit ehli sünnetin yorumunu dile getirebilirsin. Ya da sende bıraktığı izleri paylaşabilirsin. Birisi bu konuda bilgi almak istiyor gibi düşün üstadım. Misalen ben bilgisizim. Beni ehli sünnet ile tanıştır :) Sonuçta her yolun bir gidişi, her gidişin bıraktığı bir izi vardır. Bana o iz lazım..
Dağıstanî okurunun profil resmi
Vebale girerim diye korkuyorum ama beyler hatalı ya da eksik birşey yazarsam düzeltin beni 😅 Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlıyorum. Hocam şöyle ki , Kur'an'ı Kerim evrenseldir ama herkes uzanabildiği nispette faydalanır. Asra göre de bilinen bilgilerle gençleşiyor. Yani bizim için yeni bilinenler olarak açığa çıkıyor. Kölelik durumu ise haktır. Savaş olmadığı için günümüzde olmayabilir ama ilerde savaş olmayacağı anlamına gelmiyor. Kaba hatlarıyla durum böyledir.
Oldi okurunun profil resmi
Fazıl beni böyle kaliteli bir soruya lâyık gördüğün için teşekkür ederim.. ☘️ Benim dini bilgim bu soruya cevap verecek mahiyette değil. Bunun farkında olarak birşeyler söylemek istiyorum. ** Bu konuyla dinsizlerle tartışırken karşılaşmıştım. Bu vesileyle birkaç makale okudum. Hadis ve ayetleri gördüm. Kendi çapımda da o zaman muhakeme etmiştim. Sonrasında Dinime hayran olduğum konulardan bir tanesi oldu. Çocuk demeden, yaşlı veya kadın demeden gökten bombalarla öldürülen insanların olduğu bir dünyada Müslümanların bu konudan sıkılması, tarihselci yaklaşımla eğip bükmeye çalışması bana çok garip geliyor. Şu çağla kıyasladığım vakit, köle-cariye ayetleri hadisleri insanı hayran bırakıyor. Onlara kölem cariyem demeyin kardeşlerim deyin. (bugün iş sektöründe bir patron, müdür yanındaki personeli bile adam yerine koymazken hadiste köleye cariyeye kardeşim de diyor) Onlara yediklerinizden yedirin diyor dinimiz değil mi? (bugün özgür bir insan patronunun yediğini yiyebilir mi? Asgari ücretle vardiyalı çalışan bu insanlar ibadetlerini bile aksatmak zorunda kalıyor. A101 de çalıştığım zaman patronun gözüne girmek işte kalmak için molalara çıkmadım, namazları bile ihmal ettim Cuma hariç. Bu baskıyı yaşamayan çok az insan vardır. Sulhi Ceylan'ın Özgür Ama Tutsak kitabı gibi. Oysa dinim onlara ibadetleri için izin verin diyor. ) Onlara ağır yük yüklemeyin diyor dinimiz. (kadınlar çalışırken bir sürü sapıklığa maruz kalıyor, erkekler karın tokluğuna vardiyalı çalışıyor, asgari ücret bile almayan binlerce insan var, işten kovulma aç kalma korkusuyla it gibi çalışan insanlar var.) Bir mevzu daha var ki köle ve cariyelerinizi evlendirin diyor dinimiz. (artık annesi babası bile evlatlarını evlendirmiyor Türkiye de. Fedakarlıktan kaçınıyor. Özgürlüğün sembolü Avrupa da daha vahim. Çocuk bile yapmıyorlar sorumluluk almamak için. Sadece zevkine düşkün oldukları için kedi köpek bakıyorlar. Oysa dinimiz onları evlendirin diyor ) Kölelik cariyelik ayrıca savaş esirinden oluşuyor. İslâm da köleliğe tepki gösterenler savaşlarda onlarca insanın öldüğünü göre göre. Bu daha ağır değil mi? Savaşta kast edeni öldürmek göze batmazken kölelik ve cariyelik niye bu kadar batar? Misal veriyorum savaştasın seni öldürmek isteyen adamı yakalıyorsun öldürsen kimse bişey demez itiraz etmez. İnsanların kafasını anlamıyorum. Seni öldürmeye çalışan bu adamın bir cezası olacak. Özgür bırakılmalı diyen tipler kendi canlarına suikast eden kişileri devlet salıverse adalet adalet diye isyan ederler. Kendini tehdit edenin bile hapse girmesi istenirken.. Kendi askerine kast eden kişiye özgürlük diyecekler öyle mi? Daha olayın detayları bile çözülmeden tacizden Hasan Ali topbaş hapse atılsın diyenler. Canına, vatanına kast eden kişinin köle olacağına mı itiraz ediyor? Sırf zihninde tasavvur ettiği kölelik-cariyelik kavramı ile İslam düşmanlığı yada modern saplantılar kesişince insan mantıklı düşünemiyor. Ben dinimin kölelik-cariyelik olayıyla büyük bir insanlık dersi verdiğini düşünüyorum. İslâm dininin güzelliğini anlatmak için kölelik ve cariyelikten bahsetmek bile kafi bu çağda. Yeter ki karşıdaki insan akıl etsin. :)
Resul okurunun profil resmi
Fazıl kardeş, teşekkür ederim öncelikle. Bu soru benim boyumu aşacak boyutta olduğundan ötürü cevap vermekten imtina etmek istiyorum.
Fâtih okurunun profil resmi
Soru için teşekkür ederim, amma bunlar kitaplık veyahut makalelik çapta sorular, bunları oturup yazacak kadar ilmim yok, ama bu hususla alakalı bulduğum faydalı makale ve video linklerini göndereceğim inşallah Fâzıl üstadım :)
Hüzzam okurunun profil resmi
Soruyu siz hariç soruyorum dediğini sanmışım :) Benim edindiğim bilgiler şunu gösteriyor. Kuranda tüm insanlara hitap eden bir mesaj var bu mesaj tevhid mesajıdır. Yeryüzünde birçok din ve inanışa sahip insanların idrak edebileceği bir tebliğdir. Diğer dini inanışlara baktığımızda İslama yakın mesajlar var ama tam anlamıyla îslamî bir kültür barındırmadığı için bize yabancı geliyor. Aslolan öz diye bakacak olursak Allahın varlığına ilişkin insanların daima bir arayışı olmuş ve bu evrensel bir arayıştır. Kurandaki insanların inanç kadar gündelik yaşamına etki eden mesajlar olması oldukça düşündürücüdür. Çünkü Tanrı zaman ve mekandan münezzeh olmasına rağmen zaman ve mekan içerisinde yaşayan bir toplumun ihtiyaçlarını gözetiyor. Salt Tanrısal üstünlük ile insanları aşağılamayan, hor ve hakir görmeyen bir mesaj içeriyor ve bu mesaj da uygulanabilirliği açısından evrenseldir. İndiği toplumun tüm değerlerini yıkmadan eski hukuk düzenini, toplumsal yaşantıyı, ticareti, adetleri, sürdürülmesine izin vererek tebliğ ediliyor. Zaman ve mekan aralığında yaşayan bir topluma ancak böyle tebliğ yapılıyordu. Tanrı sadece iyi değildir, Kitaplar masal diyarı anlatmaz, Peygamberler ölümsüz şövalyeler hiç değildir. Tanrı iyi olduğu kadar doğru olanı gösteriyor. Kitap iyi olanı haber verdiği kadar aksi yapılırsa karşılaşılacak olanı da öğütlüyor. Peygamberler sadece kurtarıcı olmadan birçok rolü üstleniyorlar. Sürekli eksik olduğumuz, günahkar olduğumuzu duyarak yaşadığımız için dini olan her şeyin mükemmel olmasını savunmak bize içine sığınacak bir kaleyi müdafaa gibi gelse de, aslında Kurana dair yapılan araştırmaları göz ardı etmek, ilmi çalışmaları küfür saymak ; bize kalede değil, başını soktuğu yerde kendini güvende hisseden hayvanların ilkel duygusuyla hareket etmemize sebep oluyor ve bu da insanı beşerden ayıran Erdem ve Akıl nimetlerini işlevsiz kılıyor. Köle ve cariyelik gibi konular üzerinde olan ayetler bize sadece tarihi bir mesaj vermez, yalnızca o çağın yaşantısını göstermez. İslamın orta yol olduğunu, yıkmadan koruyarak, bozmadan düzeltmeye çalışarak neyin nasıl yapılacağını gösteriyor. Cariyelik müessesi İslamda var demek korkunç gibi görünse de aslında Uluslararası hukuk anlayışında var olan köleliği görerek bir yanılgıdan kurtulabiliriz. Müslümanlarda var olan bu müessesenin kendine has, adil bir anlayışı varken (Cariye sahibinin cariyesiyle beraber olduğu takdirde ona karşı olan sorumlulukları, kölelerin yüz kızartıcı suçlar karşısında yükümlülüklerinin olmaması, vergi vermemesi, sahibinin onu evlendirmesi, sahibinden çalınan bir kölenin geri iadesinde izlenen protokol) dünyanın her yerinde böylesi bir müessese düzeni var mıydı bunu görmek lazım. Savaş hukukunda var olan köleleştirme İslami bir olay gibi görünse de uluslararası hukukta var olan bir anlayış. Müslümanların köleliği kaldırması gerekirdi diyerek düşünmek bize bir şey kazandırmıyor çünkü savaş açtığı kabile/devletten köle edinmemesi kendilerine açılacak savaşta Müslümanların köle olmayacağı anlamına gelmiyor. Bir Arabın en büyük arzusu ganimet olduğu kadar en büyük korkusu karısının cariye oğlunun köle olarak kullanılmasıydı. Dolayısıyla kölelik yerel bir olay değil tüm büyük devletlerde olan hassas bir konuydu. Bugün olmayışının sebebi devletler arası imzalanan antlaşmalar. Velhasıl Kuranda verilen gündelik yaşama ilişkin düzenlemeler sadece yasak ve ceza değil, insana nasıl hareket etmesini gösteren işaretlerdir.İnsana insan olduğunu hatırlatır, insana erdemli olmayı işaret eder. Bugün kölelik yoktur ama imkan dahilinde her yerde karşısındakini köleleştirmek isteyen insanlarla doludur.
Bilal okurunun profil resmi
Üstad Allah razı olsun. Aynı şekilde bu soru mühimdir. Lakin ilmi olarak cevap verebilecek yeterlilikte kendimi görmüyorum. Tarihselcilik için şunu diyebilirim: "İslâm'a çağın gözüyle bakılmaz, çağa İslam'ın gözüyle bakılır".
Oldi okurunun profil resmi
Siz böyle konuşunca yorumu silesim geldi ya hu
Dağıstanî okurunun profil resmi
Aynen sanki açılın en çok biz biliriz dermiş gibi oldu 😂
Oldi okurunun profil resmi
Benim ki yorumdan ziyade sosyolojik olarak kıyaslamak ve muhakeme yapmak.. Yanlışım oldu ise Rabb'im affetsin
Bu yorum görüntülenemiyor
Resul okurunun profil resmi
İnsanın, malûmâtı olmayan mes'eleler hakkında konuşması uygun olmadığı gibi, malûmâtı olduğu konularda da susmaması -fitne-fesâda yol açmayacaksa elbette- icâb eder. Hele ki ortalığa hedefi belli bir soru oku da atılmış ise.. Cevap vermek isterdim ama konu hakkında bir bilgim yok maâlesef. Yanlış bir şey söylediysem affola yoldaşlar. Kıymetli yorumlarınız silinmesin, vâr olsun. :D
Fazıl Şengül okurunun profil resmi
Vaktini ayırıp okuyan, birkaç kelam eden, etmeyen herkesten Allah razı olsun. Beklediğim etkiyi yakalayamasam da ona yakın izlenimler elde ettim. Bu sorun günümüz problemlerinin en şiddetlisi denebilir. İyi analiz edip iyi bilgi sahibi olmak gerekir.. Ayrıca şuna değinmek isterim; gönlümüzdeki bir yarayı dil ile ikrar etmemiz bizi günahkar yapıyorsa; evvela dili değil, gönlümüzü düzeltmemiz/mutmain etmemiz gerekir. Bazı konular derindir lakin hiçbir derinlik inancımızdan daha derin/kuvvetli değildir. Yorum yaparak dinden çıkmayız. Fikirler çarpışmalı ki; hakiki fikir sabit kalsın.. Fatih kardeşim linkleri bekliyorum.
You need to log in to be able to comment.