Katılmakla birlikte bana çağrıştırdığı alıntı:
"Hayvanların, sabırlı hayvanların, ineklerin, koyunların, elimize verilmiş ve elimizden kurtulamayacak bütün hayvanların bize asla başkaldıramayacak olması beni incitiyor.
İsyanın, bir mezbahada nasıl patlak verdiğini ve oradan nasıl bir şehrin tamamına yayıldığını; erkeklerin, kadınların, çocukların ve yaşlıların nasıl acımasızca ölümüne çiğnendiğini; hayvanların nasıl sokakları ve taşıtları ele geçirdiğini, kapıları kırıp nasıl öfkeyle binaların en üst katlarına kadar koştuklarını, nasıl metro vagonlarının binlerce gözü dönmüş öküzün ayakları altında ezildiğini ve koyunların birden sivri dişlerle bizi parçaladıklarını kafamda kuruyorum.
Boğa güreşçisi denen "kahramanları" ve kana susamış arenanın tamamını perişan halde kaçmaya zorlayacak tek bir boğa da içimin ferahlaması için yeterdi. Ama daha "değersiz", uysal kurbanların, ineklerin taarruzunu tercih ederim. Bunun asla olmayacağını, onların, tam da onların önünde asla titremeyeceğimizi kabullenmek istemiyorum."
Canetti, E. (2011). Hayvanlar Üzerine. İstanbul: Sel Yayınları (s.32)