Elbette bir yazarla dalga geçercesine yapılan eleştirileri doğru bulmuyorum; fakat sizin de yazara olan sevginizin gözünüze çektiği perde ne kadar doğru, tartışılır. Olasılıksız ve Empati'nin aynı frekansı yakalaması sonrasında, Oz için de aynı beklentiye girmemek saçma olurdu bence. Ha bir de, sanırım kaçırdığınız bir nokta var, ki asıl eleştiriyi hak eden noktanın da bu olduğunu düşünüyorum. Kitap kendini, önceki kitapları referans vererek sergiliyor. Kitabın kapağına baktığınızda, kitabın adından önce bu damgayı okuyorsunuz. Sanırsınız önceki kitaplara tutunarak ayakta kalmaya çalışıyor.
Yazara olan sevgim? Ben bir yazarın kişiliğini severim, konuşmalarını severim ama kitabını seveceksem yazara asla bakmam. Ki Adam Fawer hakkında bildiklerim kitapta yazan hayat hikayesiyle sınırlı. Tanımadığım bir adamın kitabını neden savunayım? Sevmişim ki kitabı o yüzden savunmuşum.
Farkında mısınız bilmiyorum ama kitabı beğenmemenizdeki asıl sorunu yorumunuzda belirtmişsiniz. Emin olun hangi kitap olursa olsun büyük bir beklentiyle bir kitaba başlarsanız o kitaptan ASLA zevk alamazsınız. İncelememde de belirttiğim gibi, ben beklentisiz başladım ve harika bir kitaptı.
Ki beklentisiz başlamak imkansız değildir. Gerek bu sitede gerekse gerçek hayatta hiçbir kitaba beklentiyle başlamayan insanlar tanıyorum. Yani bu tamamen kişilik meselesi.
Beklentiler mahfeder. Bir esere dair beklentiniz varsa yok edin bence.
Son eleştirinizde bir miktar haklısınız ama gözden kaçan bir nokta var. O da bu kapakta yazanın yazarla değil sponsor ya da kitabın reklamcısıyla ilgili bir konu. Yani yazar benim kitabımın kapağına bunu yazın demez. Bunu reklamcı yapar. Bu konuda yazarı suçlamak haksızlık.
Umarım kendini anlatabilmişimdir.
İncelemenizi, kitaba 9 puan vermeniz üzerine ve "Acaba kitapta bir şeyler mi kaçırdım?" düşüncesiyle okudum. Kitabı beğenmenize dair iki sonuç vardı en son elimde. İlki yazar sevginiz, ki ben de severim Adam Fawer'ı fakat dediğiniz gibi bir yazar yazdıklarıyla ve düşünceleriyle sevilir ya da sevilmez; ikincisi ise yazarın Türk halkına teşekkür etmiş olması, ki bu da ilk sebeple ilişkili.
Seemore'u ben de samimi buldum ve kitapta da gülerek okuduğum bölümler oldu elbette. Ancak şunu sormak istiyorum size; gerçekten birkaç satırda gülmek için okunacak bir kitap mıydı? Ya da şöyle sorayım, size ne kattı? Olasılıksız ve Empati'nin bendeki etkisi, beni düşünmeye itmesiydi. Adam Fawer öyle noktalara parmak basıyordu ve olayları öyle farklı yönlerden ele alıyordu ki, durup düşünüyordum, sindiriyordum ve sonrasında devam ediyordum kitaba. Ve benim kanaatim, yazarın en çarpıcı özelliğinin bu olduğu yönünde. Oz için de bunu beklemiş olmamdan daha makul ne olabilir bilemiyorum.
Şunu da merak ediyorum açıkçası; madem Oz'a dair bir beklentiniz yoktu, o halde neden okudunuz?
Kitabı beğenmemin tek sebebi beklentisiz başlamamdı. Kitabı beğenmeyenlerinse tüm ortak özelliği büyük bir beklenti içinde olmaları. Ve son sorunuzun cevabı ise ben hiçbir kitaba dair beklenti duymam. Ruhum kendine ihtiyacı olan kitabı seçer ve o kitabın derin deryalarına dalarım. Bu zamana kadar sadece bir kitabı büyük bir beklentiyle okudum. Onu da hiç beğenmedim. Yazardan bile soğudum. Yani beklenti böyle bir şey işte.
Ayrıca okuduğunuz kitapları incelerken istemsizce gülümsedim. Jojo Moyes'in kitaplarına 10 verip burada benim beğendiğim bir kitaba bu kitap size bir şey katmıyor diyip 9 vermemi kınamanız komik. Jojo Moyes size ne kattı diye sormuyorum çünkü Kitaplar sadece insanlara bir şey katsın diye okunmaz. Bazen derin deryalara dalmak için okunur, bazen kafa dinlemek için okunur, bazen dış dünyaya karşı sığınak olarak kullanılır kitap.
Ayrıca ben kitabı beğenmeyenlerin incelemelerine onlara saygı duyduğum için bir şey yazmadım. Beğenmek görecelidir. Ben kitabı beğenmeyenlere saygı duydum, beğenmeyen arkadaşlarda bana saygı duysun..
Gülümsemeniz hoş tabi ki, fakat bunu ciddiye bile almadım zira kitabı okumamış olduğunuzu görüyorum. Yazara karşı önyargınız ise tamamen sizi bağlayan bir durum. Ancak şunu belirtmeden geçmek istemiyorum; kitaplar insanlara yaşadıkları ya da yaşamaları olası olayları gösterip, onlara yaptıkları seçimlerle kıyas yapma olanağı sağlar veya gidebilecekleri yolları göstermeyi amaçlar. Yani sizin anlayacağınız, kitaplar insanlara bir şeyler katar ve katmalıdır.
Yorum yazma sebebim düşüncenize saygı duymamak değil, yanlış anlamışsınız. Düşüncelerinizin belli bir dayanağı var mı diye merak etmiştim. Madem bu şekilde anladınız, söyleyecek bir şey kalmamış demektir. Size iyi okumalar dilerim.
O kitabı okudum ama daha önceden okuduğum için profilime eklemedim. Dolayısıyla bu bir ön yargı değil. ")
Ayrıca bu zamana kadar sayısız fantastik kitap okudum. Hiçbiri okura bir şey katacak cinsten değildi. Yani fantastik kitaplar diğer yorumumda da yazdığım gibi kafa dinlemek ya da dış dünyaya bir sığınaktır. Ve bu kitap fantastik. Ve bu tanıtımında da geçiyor. Ve size bir şey katmadığını zannetseniz de hayal gücünüzün geliştiğini zamanla farkedersiniz. ")
Size de keyifli okumalar dilerim..
You need to log in to be able to comment.