Çok yetenekli olduğunuzu düşünüyorum. Böyle yazılar yazardım bir zamanlar. Sürekli kalem kağıt elimde dertlenir, derdimi kağıdın serinliğine bırakırdım. Sonra yokuşlar çıkardım. Yokuşlar inerdim. Uzun uzun caddeler sokaklar geçerdim. Bazı yerlerde korkar, bazı yerlerde heyecanlanır, gördüğüm dükkanların tanıdık hislerine tebessüm ederdim. İki tane börek satan yer vardı. Şimdilerde meçhulde bir arkadaşımla orada sıcak börekler yer yine yürürdük. Bütün yollar şiir gibi konuşmalarla geçerdi. Köşe başına gelir, saatlerce de orada muhabbet ederdik. Sonra eve gelir, Türk kahvemi şekersiz yapar, acı acı içerken kalemi elime alırdım. Şimdi ne o kalemler var. Ne o ev var. Ne o kağıtlar var ne de bende o iç. Artık Türk Kahvesi de içmiyorum üstelik. Uğurladım. Kaç defter eskittim yazmakla bilmem. Ama artık yazmaya pek mecalim yok bunu biliyorum. Böyle yazılar beni alıyor o yıllara götürüyor. Kalemi tutmaya cesaretim ve isteğim olan yıllara.. Çok kıymetli bu yazılarınız. Devamının gelmesi dileğiyle...