Çağları aşıp, üzerine toz kondurmadan gelen bir şey var : "Zihniyet." Konunun neresinden tutsan elin yanıyor. İnsanın bu saldırganlığı kadar ilkel bir durum yok sanırım. Bu saldırganlığın en büyük nedenlerinden biri, hatalı anne-baba tutumları. Hiçbir insan özünde saldırgan doğmaz, toplum ona şekil verir. Biraz da genetik yatkınlığı varsa böyle kişiler ortaya çıkıyor. Yani öyle kan donduran olaylar yaşanıyor ki. Mesela istismar durumu da öyle. Üniversitede makale konumdu. Resmen araştırma yaparken, yaşanan istismar olayları kanımı donduruyordu. Ama 1000 yıl geçse de bu şiddet son bulmaz. Bizler de kendimizi bu olaylar yüzünden kahretmekle, başkalarının yerine utanmakla kalıyoruz. Bu konuyla ilgili dergide yaptığım bir alıntıyı da bırakayım. Eline, yüreğine sağlık Hilal 🌸
#105088758
Değişim için bir yerden başlamak gerekiyor, elimizden geldiğince bilinçlenip insanları da bilinçlendirecek davranışlar sergilemeliyiz.. Yaşadığım yer itibariyle birçok istek dışı evliliğe şahit oldum ve bunun sonucu birçok arkadaşım şiddete maruz kalıp evi terk etmek istedi fakat "seni kabul ederiz, çocuğunu değil" diyen aileleri yüzünden intiharın eşiğine geldiler. Bilinçli ebeveyn çocuğunun kaderini belirliyor, geçmiş için bir şey yapamıyoruz ama gelecek bizim ellerimizde..
Büyük bir iş birliği lazım. Erkeği de kadını da, devleti de bilinçlendirmek gerek. Bilinçli bir toplum, kişilerle değil gerçek anlamda yasalarla yönetilen bir ülkeye ihtiyacımız var. Caydırıcı cezalar yokken suça suç olarak bile bakmıyor insanlar. İzmir'de alt katta eşine şiddet uyguladığı için ihbar ettim. Polis geldi ama kadın şikayetçi olmadı. Bu korku iklimini yok etmek için bilinçlendirme seferberliği şart!
Haklısın..
"Kadın mıdır, kız mıdır bilemem" diyen birine, "İşsizliğin nedeni iş gücüne katılan kadınlardır" diyen bakana, "Kadın dediğin kahkaha atmayacak" diyen vekile ve bunun gibi nicelerini ihtiyacımız yok. Adaletle yönetilen bir ülkeye ihtiyacımız var ki bir şeylerin değişimi hızlansın..
You need to log in to be able to comment.