Şu anda bir murakami kitabı okuyorum ve imkansızın şarkısını da 2020 içinde okumuştum. Yazılanların geneline katılıyorum, düz bir kitaptı, laf kalabalığı çoktu ve bitirince de bir şey olmuyor kafada. Kadın karakterler beni de yabancılar gibi rahatsız etmişti ve japonyadaki ataerkilliğin boyutunu düşününce az bile gösterilmiş denebilir. Daha yeni kadınlar toplantılarda konuşmasınlar haberi çıktı üstelik.
Tecavüz hakkında bahsettiğiniz yeri ben hatırlamıyorum malesef, okuduktan sonra beynime girmeden çıkmış meğerse cümleler o zaman. Son olarak ben zaman zaman cidden düz kitap okuma isteği duyan birisiyim. Kitaplar hem hayatı değiştirebilecek hem de zamanı harcamak için bir seçenek. Yoğun eğitim zamanları, vize final proje vs, hiç kitap okumamaktansa bilim-tarihi kurgu seriler veya bu tarz kitaplara elim gidiyor.