Matbaadan bir kitap çıkarıyorum, Tevrat'ı taslak alıp üstü kapalı ancak aynı zamanda ucu açık hikayeler ve yasalar koyuyorum içine ve diyorum ki: tek doğru ve kaynak benim. İnanmazsanız eskiye bakın. Bu nasıl bir mantık olur acaba?
Kolektif bilinç dışı diye bir şey var. Birbirinden yalıtılmış, hatta tüm insanlıktan binlerce yıl yalıtılmış toplumlarda bile absürd ve birbirine çok benzer inançlar nasıl ortaya çıkabilir. Sizin argümana göre, her topluluğa bir elçi gelmiş falan filan. (Yoksa inanmaya programlı olmuş olmayalım, doğal seçilim etkisiyle?) Ya hu bu elçiler gelip, Davut, Süleyman, Nuh, Yaradılış vs. bir sürü hikayeyi aktarmışlar (biraz değişik karakter ve versiyonlarda) ama tek tanrı inancını ve asıl tanrının kim olduğunu aktarmamışlar mı?
Naçizane benim bakış açıma ve çıkarımıma göre ise, Tevrat ve sonrasında yazılan tüm kaynaklar Sümer ve öncesindeki efsanelerden uyarlanmıştır. Tevrat'ın, İsrailoğulları'nın Babil topraklarına sürgüne gönderildikten sonrasında yazılmış olması bile kanıt sayılır. O topraklarda aynı efsaneler mevcuttu çünkü, Sümerlerden kalıntı.
Araştırıyorsunuz belli, inanıyorsunuz, saygı duyuyorum. Ama maalesef sadece görmek istediklerinizi görmek istediğinizi düşünüyorum tüm "kesin inançlılar" gibi. Bunlar da naçizane benim fikirlerim. Sağlıcakla.