Kitabın ismi eserin ana temiyle tam örtüştüğü zaman zihinde daha bir kalıcı hale geliyor haliyle. Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ismi Bilge Karasu’nun dil oyununu oynamayı ne kadar sevdiğini ispatlar nitelikte bence . Kitabı okumadan nasıl bir eser ile karşı karşıya olduğumu az çok tahmin etmiştim. Kitabın “omurgasını” saran bu sorgulayış hali zaten bu süreçteki fikrimi hayli yordu ama bundan şikayetçi değilim . Gazap Üzümleri’nde de Androkinos gibi bir din adamı vardı okurken onu anımsadım . Bu arada Karasu’yu anlatırken daha da özenli oluyor anlatımın yazara yakışır nitelikte . Karasu okulu mezunu olacağız gibi bir his var içimde :)