Ben, daha önce söylediğim gibi ikinize de hak veriyorum. Kübra Hanım'ın, kadının cinsel bir meta olarak, bir şair tarafından yansıtılmasına isyanı vardı. Bir de Cemal Süreya, insanlar tarafından çok sevilen ve tanınan bir şair olduğundan, bu sevgiyi hak etmediğini düşünüyor olabilir. Buna kimse bir şey diyemez. Kim ne derse desin, bir sanatın veya sanatçının, değerlendirilmesin de kişi önce kendi değer yargılarını kıstas alır. Ve böyle yaptığı için de kimse onu suçlayamaz bana göre. Ha eğer ki, bu değerlendirmeyi yapan edebiyat alanın da bir otoriteyse, elbette kendi değerlerinden uzak şekilde, objektif bir yorum yapmalıdır. Ama bizler, kendi halinde okurlarız ve okuduğumuz şeylerin, bizde bıraktığı intibayı dile getirmek en doğal hakkımız diye düşünüyorum. O inceleme biraz sert bir üslupla yazılmıştı tek kusuru bu olabilir bana göre yoksa, Hanımefendinin, rahatsız olduğu şeyleri dile getirmesi bence çok normal bir şey. Sana da hak veriyorum. Sevdiğin bir şairi yedirmek istemeyişini de destekliyorum. Ayrıca okurların, böyle birbirlerine diss atmaları da güzel bence. Zenginlik katıyor siteye. :)