Kıymetli görüşleriniz için müteşekkiriz değerli kardeşim!..
Lâkin bizde müşâhede ettiğiniz üsûl ve üslûb biz henüz Necip Fâzıl’ı tanımadan sadrımıza nakşedilmişti... Evet hâlâ şâirlik iddiâsında bulunmayan ve asla bulunmayacak olan biri olarak şunu kayıt düşmek isterim: K/aralama dediğimiz ve bâzı birtakım şiire benzeyen çalışmaların dışında şiir diyebileceğimiz bir “şiir”imiz, “şiirler”imiz yok... Bir başkası bu şiirdir diyebilir; saygımız var... Ama şiir başka bir şey ya da kısaca şu: Şiir, okuyan üzerinde bir şuura vesîle olduğu nispette şiirdir, hikmetten yana bir parça yansımadır, akisten yana bir hakîkattir...
Duâ bekleriz... tâ ki; Hâkîm Olan Zât’ın murâdına vâsıl olabilelim!..
Kıymetli görüş ve yapıcı eleştiriler için tekrar teşekkürler efendim!..
Ve dahi bilmukâbele :)