"Neye göre kime göre cevapları vermeyin Necip Hocam. Dediğimi çok iyi anladığınızı biliyorum"
Nasıl cevap vermemi istiyorsunuz Murat Hocam, onu da belirtirseniz belki o zaman ortak yolu buluruz:)
Şaka bir yana, sizin olaya bu şekilde yaklaşmanız karşınıza sürekli bu soruyu çıkartır. Çünkü kullandığınız ifadelerin neredeyse tamamının net bir tanımı yok. Kendi bakış açınız, kendi dünya görüşünüz bu kavramları da kendinize göre yorumlamanıza sebebiyet verir. Bunun için sizi eleştirmiyorum, hepimizin yaptığı bir ölçüde budur.
Ayrıca sanki farklı konulardan bahsediyoruz gibi bir izlenime kapıldım. Çünkü siz daha çok liyakat meselesi üzerinde duruyorsunuz anladığım kadarıyla. Yani tanıdık vasıtasıyla üst makamlara çıkma mevzusu bana göre bizim tartıştığımız şeyin tamamen dışında kalıyor.
'Çobana takılmak' diye bir durum yok bence. Burada Aysun Kayacı da çoban da toplumun bir yönünü temsil ediyor. Ancak toplum da sadece bu iki tipolojiden oluşmuyor tabii ki... Bu iki tarafı birbirinden ayıran çizgiyi hangi kriterlere göre belirleyeceğiz ben bu sorunun cevabını arıyorum.
Yıllarca (ben de dahil) bir makarna paketine oyunu veren insanları hunharca eleştirdik. Sonra şunu sordum kendime; eğer o makarna paketi, o insanın hayatına dokunacak kadar önemliyse o zaman oyunu da paketi veren kişiye teslim etmesi doğaldır. Tıpkı bedelli askerlik çıkacak diye oyunu teslim eden 2 üniversite bitirmiş, 2 dil bilen beyaz yakalı gibi... Şimdi dışarıdan bakınca ikisinin oyu eşit değil gibi görünüyor ama iki oy da aynı yere gidiyor. Biraz da ihtiyaçlar hiyerarşisi belirliyor bu karar sürecini...
O yüzden belki de biraz bu 'ihtiyaç' meselesini konuşmak, tartışmak gerek diye düşünüyorum. Çünkü biz hep sonuçlar üzerinden gidiyoruz. Sonucu eleştirmek bana göre çözüm odaklı bir yaklaşım değil. x ile y'nin oyu birbirine eşit değildir demek için bu fikrin rasyonel alt yapısını oluşturmak gerekiyor.
Neticede bu tamamen benim bakış açım Murat Hocam... Aslında dışarıdan baktığımızda ikimiz de birbirine yakın dünya görüşü taşıyoruz. Yani toplumu belli kriterlere ayırıp büyük 7-8 parçaya bölseler, aynı parça içinde yer almamız çok muhtemel.
Ancak prensipte anlaşsak da, yaklaşımda farklılıklar olabilir. benim yazdığım her incelemenin altına saygı çerçevesinde dileyen istediği eleştiriyi sunabilir. Sizin yorumunuz da o açıdan çok değerlidir. Ortak bir yolda buluşamasak da yol, doğru bir yoldur ve elbet bizi güzel bir yere çıkartır...
Katkınız için tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla...