Eline sağlık, gayet güzel bir inceleme.. kitapları ile olan ilişkisini anne-bebek ilişkisine benzetmesi çok yerinde bir benzetme cidden, anne ve bebek arasındaki doğumdan büyümesine kadar olan her şeyi kitapları ile yaşamış. Kendi çocuğu yokmuş, kitaplarını çocukları görmüş besbelli. Öyle yüce bir bağ kurmuş eserleriyle arasında. Öyle benimsemiş, sahiplenmiş. Ancak bir anne çocuğuna gösterir bu sahiplenmeyi.. kadın olması etkilidir belki de böyle olmasında, annelik içgüdüsü :)
Entelektüelliğine hayran kalmamak da elde değil ayrıca.. ne denebilir ki.. (konu belli, amin).
Son olarak,
“Biri ölmek zorunda, diğerleri hayatın kıymetini daha iyi bilsinler diye.” (The Hours filminden)
youtu.be/er6UcPSBrtk