Bu konularda kim ne derse desin en büyük suç yargının ve hükümetindir. Suç bütün çağlarda varolageldi ve asla da bitmeyecek bundan ismimin Ecem olduğu kadar eminim. Ama işlenen suçlar karşısında yargının takındığı tavır ve hükümetin devleti temsil ederken vatandaşını ne denli koruduğu, eşitliği ve yaşam hakkını savunup savunmadığı, adalet sürecine etki edip etmediği (ki yargı daima bağımsız olmalı), bakanlıkların bu konulardaki çalışmaları ve yaptırımları her şeyden önce gelir. Bizim ne yargı mensuplarımız görevini yerine getiriyor ne de hükümetimiz. En doğal hakkımız olan yaşam hakkı için bile sokaklara dökülmek zorunda isek burda en büyük suç bana göre yargının ve hükümetindir. Ne yargıya güvenim var ne hükümete. Herkes korkuyor kimse sesini çıkaramaz oldu. Ama kadınlar artık korkmuyor çünkü zaten yaşam hakkını bile yitirdikten sonra korkacak ne kalıyor ki geriye? Öfkene katılıyorum ve eline sağlık diyorum güzelim.
Çok haklısınız. Suçları önleyemeyebiliriz belki fakat suçlara karşı duruşumuzu değiştirebiliriz ve yine katılıyorum ki kadınlar yani biz artık gözümüzü açtık.
Suçları önlemenin yolu yargının dağıtımının hakkıyla yapılmasından geçiyor. Tek isteğimiz bu. Her davada cezai indirim uygulanırsa bu erkekler nasılsa bi sene yatar çıkarım diyemez ki bu tarz tehdit mesajlarını da videolarini da sık sık görüyoruz. Onlar dehşet saçarken adalete güveniyor biz dehsete kurban giderken güvenemiyoruz.
Teşekkür ediyorum Ecem🌼 ne güzel yazmışsın senin ağzına sağlık, fikirlerine içtenlikle katıldığımı biliyorsun .. 🐣 #122002078
Bu kadınlar ölmeden önce devletin bir çok kurumuna başvurup hiç birinden geri dönüş alamadıkları için ölüyor. Üniversite okurken iki kadın arkadaşımla birlikte kaldığım evde, üst kattaki komşumuzun sevgilisi bağıra çağıra kapımızı tekmelemişti, polisi aradık o sırada, kimse gelmeyince tekrar aradık, polis geldi durumu anlattık, kapıda hala ayak izleri var, tamam dedi, beş dakika sonra tekrar kapıyı çalıp bizimle kavga etmeye başladı, biz ses yapıyormuşuz efendim, sonra şikayetçiyseniz karakola gidelim dedi, olur dedik, aynı polis yolda ıssız bir yerde durup arkadaşıma elli kollu bağırıp çağırdı, bu saatte işi gücü yokmuş da buraya geliyormuş efendim, neyse karakola gittik, durumu izah ettik, önümüze yanlış bilgilerin olduğu bir tutanak getirdiler, konuyu kapatın yoksa size gürültü yaptığınız için ceza yazacağız dediler, birimiz hukukçu olmak üzere üç kadın öylece eve döndük gece birde. Daha önce yüzünü dahi görmediğimiz malum şahsa da polise de hiç bir şey olmadı. İşleyişi gördüğüm bu olayı herkesle paylaşmak istiyorum.
Bu arada inceleme için çok teşekkürler.
Bizimle paylaştığınız için ben teşekkür ediyorum Gülsüm hanım. Maalesef bizim ülkemizde yargının işleyişi(işlemeyişi desek yanılmış sayılmayız) bu yönde. Bununla mücadele etmek hayli zor ve yorucu...
You need to log in to be able to comment.