keşke altıncı hikaye için gösterdiğiniz dürüstlüğü, bir bütün olarak tüm kitap için gösterseymişsiniz... hadi diğer hikayeler tamam ama üçüncü öyküyü “telef etme”nize dayanamadım. üstelik “anlatsam anlamazsınız, anlayamayız” gibi gereksiz, yersiz bir gerekçeyle... kanımca “ben buradayım sen neredesin sevgili okuyucu?” diyen yazarımız sizin şahsınızda yine ve her zamanki gibi okuyucusunu bulamamış, siz yazarla bu kitap aracılığıyla tanışmış olabilirsiniz ama inanın yazar sizinle tanışmak istemezdi. iyisi mi, siz bu kitabı bir daha okuyun hatta bir daha okuyun; sonra eminim şu inceleme dediğiniz şeyi sileceksiniz. Biraz sert gibi ama TCK, TC Anayası ve yargı kararları ışığında şimdilik ağır eleştiri hakkımı kullanıyorum :D Tebrikler, başarılarınızın devamını diliyorum.
Eleştirinize saygı duymakla beraber herhangi yanlış bir kelime veya cümle kurduğumu düşünmüyorum. Nihayetinde benim incelemem, kitabı bu şekilde anlamam neticesinde yazıldı, siz başka türlü anladıysanız o da sizin kendi iç dünyanız. Not; "Beni anlamıyorlardı, zararı yok, beni daha kimler anlamadı" cümlesi de Oğuz Atay'a ait. Peki neden onu örnek göstermediniz?
Gerek yoktu, örnek çoktu; oysaki cesaretiniz için tebrik etmiştim. “Benim incelemem” dediğiniz için; 0.57-1.10 arası sizin için gelsin. youtu.be/7LlA8lQ52W8
Sizi ciddiye alıp cevap vermekte hata yaptığımı tescil etmeme yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim iyi akşamlar.
Kalplere dokunmayı seven bir birey olduğum için somut olarak da mesaj vermek istedim.😃
Bu yorum görüntülenemiyor
ürettiğiniz herhangi bir şey ne olursa olsun, şayet topluma veya belli bir kesime açıyorsanız, üretileni taktir kadar eleştiriye de açmalısınız. yazılan eleştiriler şahsınızla ilgili değil ki paylaştığınız metinle ilgili. yapılan her eleştiriye karşı hemen savunmaya geçiyoruz ama neden diye sormuyoruz. en çok da buna karşı olmalıyız. eleştirdiğim için fikrimi bile sormadınız, ne de olsa sizi eleştirmiştim o halde artık sizin için yazacağım her şey yok hükmündeydi. madem amacımız kalplere dokunmak o halde eleştirinin nedenini sormamız gerekmez mi? hayat çok kısa ve okunacak çok kitap var, amacımız ve bu arada sıkıntımız binlerce kitap içinden ömürden harcamaya değer olanları çıkarıp okumak. dandik olan insanları, dandik olan kitapları, dandik olan tüm metinleri hayatımızdan çıkarıp güzel olanı bulmak, hayatımızı anlamla buluşturmak ya da siz ona kavuşturmak deyin. yine de anlatamadıysam tamam o zaman etmek haşa!
Oğuz Atay'la ilgili girdiğimiz tartışmaya cevap olarak Recep İvedik'ten bir sahneyle cevap verdiğinizden beri sizi ciddiye almamı bekliyorsanız, hata yapmış olursunuz. Nitekim ilk cevabımda size saygı duyup üstelik size bir soru sorma nezaketinde bile bulunmuştum...
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.