Üzgünüm...
Ama "dedik, dediniz" kısmında belirtilenlerin çoğu yanlış.
Duaya değil elbette bilime inanacaksınız dua sadece manevi huzurdur kendiniz için zira var olmuş ve var olabilecek tüm olasılıkların Allah'a ait olduğunu düşünürsek bunu anlamak çok da zor olmayacaktır... (Kur'an'da bilime ne kadar önem verildiği konusunda ayetler sunmama gerek yoktur diye düşünüp geçiyorum burayı.)
Allah, rızkı "al muhittin kulum." diye vermez. Elbette ki çalışacaksınız. Diplomalı olur diplomasız olur orası size kalmış artık...
İktidarın getirmiş olduğu saçma sapan diploma artışlarının, diplomaları değersizleştirmesini kalkıp da gerçek diplomanın aleyhine kullanmak manasız bir yaklaşım. (yine konuyla ilgili 'kişinin kendi çabası' üzerine duran ayetler sunmama gerek yoktur diye düşünüp geçiyorum.)
Devir az para devri değil. Bu doğru. Ama her çoklukta da haram var mıdır orasını size bırakıyorum...
En büyük soruna gelelim asıl :
Yahu arkadaş! Nedir şu, kadın ve erkeği birbirinden uzak tutma muhabbeti ben bir türlü anlam veremedim gitti.
Hayır, insanları birbirinden uzak yetiştiriyorsunuz bu sefer birbirlerini görünce yamyamlaşıyorlar. Dile getirilmeyecek manzaralarla karşı karşıya kalıyoruz. İletişim kopukluğundan söz dahi etmiyorum, bu sefer de "kadınlar böyle erkek ister, erkekler böyle kadın sever" diye gerizekalı gerizekalı muhabbetler dönmeye başlar bırakın muhabbeti kitaplar çıkar. İnsanlar bu saçmalıklara inanıp herkese aynı şeyleri yapıp durur bir silsile halinde tut ki tutabilirsen, insanlığından uzaklaşıp robotlaşmaya giden bir sürecin varlığından haberi bile yok çoğunun...
Beraber olunca illa üst üste bineceksiniz diye bir kaide yok. Rezillik her zaman rezilliktir orası ayrı. Pislik yapacak olan her halükarda yapacaktır ama öteki türlü özgüven yoksunu bireyleri büyütmenin anlamı ne? İnsanlar karşı cinsle karşılaşınca cümle kuramayacak halde...
Bir de uzak tutalım. Ooohhh! Mis gibi, artık kelimeleri terk edip telepatiye geçeriz kimse cümle kurma zahmetine de girmez, yakıttan tasarruf ederiz en azından.
Öbürü ve son konuya geçelim...
İtaat..!
Yahu vatandaş neyin itaatinden bahsediyorsunuz, Antik Roma'da mı yaşıyorsunuz Cahiliye Devri Hicaz'ında mı anlamış değilim...
Kadın niye bana itaat etsin yahut ben niye başkasına itaat edeyim bu nasıl rezillik bu nasıl pespayeliktir aklım almıyor...
Bunun kadın haklarıyla da alakası yok iletide öyle yazıyor ama yok. Öyle olsa hadi savunacağım kadın haklarını ama direkt insan haklarına giriyor...
Gerçi söz konusu ülkenin ne kadarı insan hakları sınırları içerisinde değerlendirilebilir orası da ayrı konu tabi.
İtaat demiştik...
Bunun yanlışlığına en güzel örnek sanırım dini açıdan Veda Hutbesi olacaktır...
Ek olarak:
Ne zaman böylesi dini bir gönderinin altına eleştiri yapsak "dinsizler, Allahsızlar, gavur oğlu gavurlar..." diye taşlama derdi başlıyor.
Hayır, semavi dinlere inanınca eleştiri yasağı mı başlıyor anlamadım doğrusu...
İslam dini orta ümmettir, her konuda dengeli veya ölçülü olacaksın. Elbette dua öyle olmaz, tedbirini, alıp elinden geleni yaptıktan sonra tevekkül etmek gerekir. İslam ve bilim, ayrı ayrı değil, birbirini tamamlayan mefhumlardır. Peygamberimiz ( sallallahü aleyhi ve sellem) yarın ölecekmiş gibi ahirete, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalışın” diye buyuruyor. Hakikati bilip öğrendikten sonra inanıp inanmamak size kalmıştır!!!
Islam dini orta ümmet falan değildir. Bir kere bunda bir anlaşalım da... (kastımın ne olduğunu -kuralcılık dahilinde- dine inanan biri olarak tahmin edebilmişsinizdir.)
Diğer söyledikleriniz de zaten paragrafta değinmiş olduğum bir konunun kısaca özeti mahiyetinde...
Sözlerim böyle düşünenlere -düşünme yetisine sahiplerse- yönelik direkt!
Değinmiş olduğum tüm konuların olmasa da bir kısmında benim gibi düşünüp tam zıt şekilde ifade etmekse sizin hatanız diye düşünüyorum...
Teşekkür ederim, iyi günler . :))
Söylemeden de edemeyeceğim. :))
Yazınızın sonunda ünlemler cümbüşü var gibi:
Dikkat ederseniz; yukarıda birkaç paragraflık yazı yazdım ama hiçbirinde nasıl inandığınıza, neye inandığınıza dair hiçbir şeye değinmedim...
Ayrıca "hakikati bilip öğrendikten sonra inanıp inanmamak size kalmıştır."
Cümlemizden hareketle:
Birincisi, hakikat sizin söyledikleriniz değil benim söylediklerim. Sizin söyledikleriniz içinde islamla tamamıyla alakasız eski Kureyş halkının zihniyeti yatmaktadır ve ne yazık ki bir başka kavmin yanlışının yer aldığı başka bir maddenin doğruluğu (Lut Kavmi 'Pompei' ) Kureyş geleneklerinin olduğu maddeyi aklamaya yetmemektedir...
Bir diğer husus ve asıl komik olanda şudur ki. :))
Yukarıdaki iletiyi referans alırsanız eğer: Hakikat ikimizin de söyledikleri değil iletide yer alanlardır .
E bizim yorumlarımızı alırsak da, söz konusu ileti hakikati yansıtmamakta maalesef. :))
Siz nasıl oluyor da birbirine tamamıyla zıt fikirlerde yorumlar yapıyorsunuz ve nasıl oluyor da iletilerinizden birini merkeze alınca öteki yok oluyor, şaşırdım kaldım doğrusu. :)
You need to log in to be able to comment.