Rousseau, ailenin küçük bir devlet olduğunu söylüyor. Ona göre tek fark babanın çocuğuna duyduğu sevgiyi iktidarın topluma karşı duymuyor oluşu. Siyasetin ve sosyal yaşamı oluşturan birlikteliklerin ardında hep çıkar olduğunu ve sözleşmeyi ayakta tutan dinamizmin de pragmatist unsurlarla desteklendiğini savunuyor.