Afedersin, sanırım geç kalma sırası bendeydi o yüzden bu aylaklık. :) Daha erken uyanmıştım ama ancak kendime geliyorum, şimdi;
Türk yazarları okumanın ayrı bir zevki var benim için. Aynı dili konuştuğun için yazarın dile yerleşmiş kalıpları, halk arasındaki deyimleri kullanması ya da sözcüklerle oynaması benim hoşuma gidiyor. Murat Menteş bu konuda çok başarılı bence, Korkma Ben Varım kitabındaki kelime oyunları beni çoğu yerde mest etmişti. Okumadıysan onu da ben önerebilirim. :)
Hakan Günday'a bayılıyorum zaten. En sevdiğim kitaplar arasında Kinyas ve Kayra kendisine hiç kuşkusuz ilk sıralarda yer bulur. Kayra benim favori kitap karakterim, onunla meditasyon yöntemlerimizin aynı olduğunu okuyunca kahkaha attığımı hatırlıyorum. Hâlâ zihnimin bir köşesinde duruyor; bir mağaranın güneş huzmesi sızan bir köşesine uzanmış yatar hâli. :) Ondan sonra Azil'i de okudum, kurgusunu beğensem de gözüm hep Kinyas ve Kayra'dan bir şeyler aradı ya da ondan daha iyi bir şeyler. Ama bulamadım. Öyle olunca da Hakan Günday'a pek devam edemedim.
Yeraltından Notlar'ı okumuştum. Vurulduğum kitaplardan. :)
Bukowski'nin de kurgu olan bir kitabını okudum ancak çok beğenmedim. Evet kitapta mest eden aforizmalar var ancak sadece bu yeterli değil. Tanrım dediği Fante'yi de okudum; kurgu biçimleri neredeyse aynı, Fante'nin argoda aşırıya kaçmayan dili benim gözümde Bukowski'den önde olmasını sağlıyor tabii. :)
Sarsıntı'dan alıntılarını ilgiyle takip ediyordum, öneri olarak da aldığıma göre okuyabilirim sanırım artık.
Imm.. biraz değil baya dolu bir öneri listesi oldu aslında, uzun uzun yazmışsın çok teşekkür ederim. :)