Yazarın hayatına bakıldığı zaman kitap biraz daha anlamlı bir hale geliyor, kendisi ailesini nazi kamplarında kaybetmiştir. İntihar örneklerini incelemiştir. Bu kamplarda eziyet, açlık, yoksulluk çeken insanların bolluk,refah içinde olan insanlara göre daha az intihar ettiğini savunur. Çünkü açlık ve eziyet gören insanların o kamptan kurtulma, ailelerine kavuşma gibi amaçları vardır. Amaçsız insanın başıboş olacağı ve savrulacağı mesajını bize vermektedir. Kitabın ikinci bölümünde logoterapiyi inceler. Birinci bölümde kamplarda yaşananları doğrular ve destekler niteliktedir. Kişinin hayata ve olaylara bakışında farkındalık uyandırmak ister. Derin acılar yaşayanlara çektiği acıların da bir anlamı olduğunu öğütler.. Her bakımdan öğretici düşündürücü bir kitap olduğunu düşünüyorum. Umarım bu sefer seversiniz. Sevgiler