Yorum

Mustafa A. isimli okurun asıl gönderisini gör
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Merhabalar Mustafa Hocam. Öncelikle fazlasıyla ilgi gören konuları içeren bu güzel incelemeyi kaleme alarak düşüncelerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim. Müsaadenizle ben de incelemeye dair bir iki düşüncemi paylaşmak isterim. Her ne kadar Fromm, ölüm farkındalığının insanı yaşamdan kopuk bit yabancıya dönüştürdüğünü ileri sürse de bu farkındalığın aynı şekilde aksi yönde bir etki yaratabileceğini de ekleyerek bu savı genişletebiliriz bence. Nitekim çevremizde, dünyaya kazık çakacakmış gibi yaşayan pek çok insanın varlığına şahitlik ediyoruz. Aynı zamanda Freud da ölüm itkisinin (Thanatos) yanı sıra yaşam içgüdüsü (Eros) kavramını ortaya atarak ölüm farkındalığına sahip olan insanın buna mukabil yaşama, içgüdüsel bir biçimde tutunuşunu ifade ediyor. Özetle, insana ölüm hilgisinin bahşedilmiş olması onu bir yandan yabancılaştırırken òte yandan yaşama sıkı sıkı sarılmasını sağlıyor. Sağlıklı bir yaşam için aslolan, bu kopuş ve tutunuş arasındaki dengeyi kurabilmektir. Yazarin iki temel eğilimimizden biri olduğunu ileri sürdüğü ölümseverlik üzerine ortaya attığı görüşler ilgi çekici. Bilhassa ölümseverlik duygusunun -diğer pek çok şey gibi- çocuğa ebeveynlerinden miras kalması çarpıcı olmakla birlikte haklılık taşıyan bir tespit. İncelemenin bu kısmında Kabil için kullanılan 'hiçbir suçu olmadığı halde ailesi tarafından sevilmeyen' nitelemesinin de pek yerinde olmadığını ayrıca belirtmek isterim.. :) Kaleminize sağlık, bizlere kaliteli bir zihin egzersizi yaptırdınız :) Gizlerle dolu benlik keşfimize katkı sunan kitaplarda buluşmak üzere selam ve saygı ile..
Mustafa A. okurunun profil resmi
Öncelikle çok teşekkür ederim okuyup uzun bir şekilde yorumladığın için Sümeyra. Senden duymak güzel bunları.;) Ben psikoloji türünde bir kitaba inceleme yapacak kadar kendimi yetkin görmüyorum ama okunmasını istediğim kitaplara da yapmak istiyorum. İncelemede eksiklikler ve fazlalıkların olması muhtemel. Aslında ikinci paragrafta değindiğin "yaşama sıkı sıkı sarılma" durumunu Fromm da söylüyor ama genel olarak ölüm farkındalığının insana olumsuz etkilerinden bahsediyor. Kabil konusuna gelince, ilk çocuk olan Kabil'in kendisinden sonra doğan Habil'e olan kıskançlığı aslolan orada. Yani anlatmak istediğim oydu. Cümle, ailesi tarafından sevilmeyen değil de sevilmediğini düşünen Kabil olarak yazılsa belki daha doğru olurdu. Yorumun Freud incelemesi yapıp yapmamayi düşündüğüm bir dönemde bana cesaret verdi. Sağolasın.;)
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
Epey uzun bir zamandır psikoloji yönelimli kaliteli okumalar yapıyorsunuz hocam. Buna rağmen hala yeterince donanımlı olmadığınız konusunda aşırı bir tevazu gösteriyorsunuz bence. Bu okumalara artık bir inceleme yazmanız konusunda sizinle birçok kez tartıştığımızı hatırlarsınız. Neyseki galip gelen ben oldum. Siz yazmayacaksınız da biz mi yazacağız yahu? :) Kabil konusunda vurgulamak istediğiniz noktayı anladım elbette. Sadece alt metin olarak küçük bir eksiğe parantez açmak istedim. 'Düşünen' ibaresini ekleyerek bu küçük eksiği de gidermiş olduk. Okumalarımdaki ayrıntıcılığımı ukalalık olarak değil de dikkat olarak addedeceğinizi bilmenin rahatlığıyla biraz filtresiz yazıyorum. Umarım bunun bir sakıncası yoktur. Bence bu güzel İncelemeden sonra yazıp yazmama konusundaki ikircikliğinizi artık aşmış olmanız gerek. Freud incelemenizi merak ve heyecanla bekliyor olacağım. Kolay gelsin şimdiden.. :)
Mustafa A. okurunun profil resmi
Siz yazacaksınız tabii ki.;)) İşin aslı bircok kişi kişisel gelişim okuyor. Bunun yerine psikoloji kitapları okusalar daha doğru olur diye düşünüyorum. Bunu da sizin gibi işin ehli olan okurların incelemeleri ile mümkün olacağını düşünüyorum.;) Tekrar teşekkür ederim.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.