Aykut Hocam sana imreniyorum yani Proust okumaya cesaret göstermek ayrı okuyup anlamak ayrı ve böylesine çıkarımlar sağlamak çok ayrı bir olay. Şu sıralar Hermann Hesse okuyorum ve Proust kadar olmasa da zor bir kitap diyebilirim. Bazı kitapları beğenmemekten daha ziyade anlamanın zor olduğu gerçeğini artık kabul ediyorum. Bu da sürekli kitap okumanın getirileri olsa gerek. Hayatımda ilk defa bir yazarı okumadan sayenizde (Hakan Hoca) o yazara saygı duyar oldum. Her Proust incelemesinden sonra bu sözüm gelenek oldu ama demeden geçemeyeceğim. Umarım bir gün Proust okuma yetkinliğine erişir ve kitaplarını okumaya başlarım. :)
Anıl Hocam bende Hermann Hesse'yi çok merak ediyorum açıkçası. O da bu sitede yer edinen yazarlardan sanırsam. Ben de Hakan Hocam sayesinde okumadan bir hayranlık duymuştum Proust'a, şimdi okuyorum memnunum :) Şöyle söyleyeyim hocam, Proust'u doğru düzgün okumak için son üç gündür kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmıyorum, şimdiyse bitti kendimi boşlukta hissediyorum. Normal yaşantıma devam edebilirim artık diye düşünüyorum fakat Proust'un yer edindiği bir yer var içimde, o yer boş kalacak serinin üçüncü kitabına başlayana dek :) Hocam bir de yetkinlik meselesi değil, fırsat işi aslında. Bir boşluk yakaladın mı gerisi geliyor :) Bende öyle oldu, fırsat buldum, başladım, bırakamadım.
Aykut Hocam ne mutlu senin adına, kitaplarda yer edinebilmek ya da kitapların sende yer etmesine müsaade etmek. Aslında sizin yorumlarınızdan zihnimde yer eden Proust'a hak veriyorum ve bu durum Proust'un dediği bir nevi saydamlıktır. Onun dışında Hermann Hesse okumak bir ayrıcalık gibi geliyor bana tıpkı Proust okumak gibi. Çünkü hocam, boş vakitlerinde kitap okuyan bireylerin değilde kitap okumak için vakit ayıran bireylerin hak ettiği yazarlar olarak görüyorum Proust ve Hesse'yi. Ve kendi adıma en çok sevindiğim olay ise bizde yer edeceğine inandığımız yazarların varlığı.
Anıl Hocam ne güzel söyledin, vakit ayırma meselesi çok önemli. Yazarların daha fazlasına hak ettiklerine inanırım her zaman. Sırf bu yüzden az okunan yazarların daha fazla önemsenmesi gerektiğini savunurum. Çünkü yazarın yaşam kaynağı okurudur. Dünyadan göçüp gittiğinde bile var olması okurlarına bağlıdır. Bu açıdan unutulmak üzere olan birçok yazar olduğuna inanıyorum. Sanırım bir tanesi de şu anda kitabını okumuş olduğum 
Irene Némirovsky kendisi ünlü mü bilemiyorum fakat sitede ona talep olmadığını fark ettim de ondan bu sonuca vardım. Bu arada Hesse nasıl gidiyor hocam, beğendin mi?
Aykut Hocam incelemen ile bu gibi yazarların sitede ilgi görmesini sağlayabilirsin tabi beğenirsen. :) Hermann Hesse ile alakalı yine siteden bir arkadaş da şimdi görüşlerimi sormuştu ve ben bunun üzerine ne cevap vereyim diye düşünüyordum. :) Açıkçası şimdiye kadar okuduğum yazarlara nazaran çok farklı bir yazar diyebilirim. Kitabın konusu ve yansıtmak istediği felsefe ve tema ilk defa okuduğum bir yazım olduğu için oldukça dikkatimi çekti diyebilirim. Proust okuduğundan beni anlarsın hocam, bu yazar da incelemende ifade ettiğin gibi okurken sadece benim söylediklerimle ilgilen diyen bir yazar yani bir anlamda kitabı okurken zamandan ve bulunduğun gerçeklikten uzaklaşıp Hesse'nin zihnine girmen gerekiyor. En küçük bir dikkatsizlik ve dalgınlık anında dahi konudan kopma ihtimali yükseliyor ve ben okurken çokça bazı cümleleri tekrardan okuduğum oldu. Kitap hakkında detay vermeyeyim de incelemede sürpriz olsun. :)
Anıl Hocam dediklerine bakılırsa Proust'u andırıyor gibi Hesse. O açıdan, zor ama güzel yazan yazarlar kategorisine giriyor sanırsam. En kısa zamanda okuyacağım :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.