Yorum

Maksud isimli okurun asıl gönderisini gör
Maksud okurunun profil resmi
Neyse elime kalem boş kağıt.Mısır piramitlerine tutunda tüm eserleri bir hesap yapıyorlar.O zamanlar cebir şimdi matemetik diye filan düşünüyoruz, var yani ortada bir hesap kitap işi.Bunları düşünürken 3, 4 ve 5 üçgeni geldi aklıma.Başladım 3 4 ve 5 in 3 katı 9, 12 ve 15 dedim 9 santim basamak mı olur? 4 katıyla başladım12, 16 ve 20.Yazıyorum kağıda sırayla 12, 24, 36, 48, 60... yanına 16'nın katları 16, 32, 48, 64... diğer yanına 20, 40, 60, 80... Epey yazdım yukarıdan aşağıya.Tabi bu arada hoca ders anlatıyor ben rıht(basamak) yüksekliği😄 hesabındayım, şerefeye ulaşıcaz😄.Sonra fark ettim ki 3, 4 ve 5 hiç katlarında aynı denk gelmiyor. 3 ila 4 denk geliyor 5 in katı yok denk gelmiyor. 4 ve 5 e baktım gene aynı.3 ile 5 e baktım gene aynı. Biraz düşündüm minareyi gözümün önünde sanki😄 kapıdan giriyorum 12 şer santim basamakları çıkıyorum önce 1 sonra 2. Şerefediyim.Diğer kapıdan giriyorum basamakları 16 şar cm çıkıyorum 2. ve 3. şerefedeyim.3. Kapıdan giriyorum 20şer cm çıkıyorum , önce 1 e sonra 3. Şerfeye.Hoca ders anlatıyor tabi hala😄.Nasıl seviniyorum ama içten içten.Bağıracam bağıramıyorum da "Buldum, buldum" diye.Sonrası malum edebiyat dersinde buldum diye bağırırsan eğer deli ilan ederler😄.1 saat anlatmam lazım bunu ispatlamam için😄 matematik olsa bile fark etmez sözlüden düşerler hemen. 😄 Ne hesaplar yapardım ta o zamanlar.Bak hesap dedikte aklıma geldi. (Diğer ileti lütfen😄)
Maksud okurunun profil resmi
Dersteyiz gene😄 yok yok öyle değil bu😄.Okulun Baş Müdür Yardımcısı aynı zamanda geçmişte inşaat bölümü hocağı yapmış.Allahu Alem 11. Ya 12. sınıftayız meslek dersinde.Ara ara derse girer anlatırdı.Konu tam neydi hatırlamıyorum ama anlatırken Baş Mimar hakkında hesaplara değinirken 4. işlemden sonra 5. İşlemi bulduğunu söylemişti.Derin bir sessizlik karşımızda Baş Müdür Yardımcısı(😄) o bize bakıyor biz ona, çıt yok sınıfta.Acaba 5. İşlem ney diye hepimiz düşünüyoruz🤔.Söylemedi ama araştırın bulun gibi bişey söyledi.Benim kafa yanıyor ama o zaman ki bilgimizle 12. Sınıfta anlatılan dersleri üniversite de anlatın ders ve konular, bunların geçmiş ve günümüzle bağlantıları tüm hepsini düşünüyorum yok sonuç yok.Bununla ilgili bilgi de yok.Aradan epey zaman geçti.Öğrendik ki 5. Hesap "Allah'a vereceği Hesapmış". 4 işlemi yapmadan 5. İşlemden başlarmış 'Mimar Sinan Hz.' Yaaa işte Kanuni Sultan Süleyman döneminde devrin Bakanıymış Koca Mimar Sinan. Allah'u Alem İstanbul'da yaptığı bir camide olması lazım.Gene hangi kitaptan okudum hatırlamıyorum kusura bakmayınız.Cami inşaatına başlamış.Tabi o zamanlar en az 2&4 yıl filan sürermiş, 6 senede biten camiler bile var.Cami temeline başladığında hiç bir şey yapmadan camiyi inşaa edeceği yere kolonların altına gelecek şekilde temelin altına yani ağırlıkların basacağı yere kuyu kazdırırmış.1m çapında 6 m derinliğinde.Diyelim 20 kadar kuyu kazdırmış, o kuyuları bir birine bağlamak için kanal açtırmış ve cam döktürmüş cam!Aynı günümüzde ki mütemadi temel gibi düşünün.Fore kazık sisteminin de ordan geldiğini unutmayalım.İstanbul zaten deprem bölgesi, altı ay beklemiş camı döktürmüş ve sürekli kontrol edermiş kırılan yerlere bakmak için.Nerden aklına geldi be mübarek adam cam döktürüp çatlağa göre temeli inşa etmek🤔.Temele öyle başlarmış.Günümüzde teknoloji değişti tabi çimento esaslı malzemeler çıktı.Hatta Yıldız Sarayı beton ile inşaa edildi diye biliyorum.Bak çimento demişken o konuyu da sıkıştırıyım hemen🤫😀.11. Sınıfta çimentosuz beton projesinde yer aldık.Fabrikaları gezdik, üniversitenin mühendislik bölümünde çalışmalarımızı yaptık, testler numuneler filan derken baya emek verdik.Kayseri'ye özel bir Üniversitenin Tübitak'ın düzenlemiş olduğu yarışmaya katılıp 4. Olmuştuk.Ahh şu fetçcüler orda bile önümüze geçtiler.1 yılımız o prejeye harcadık tüm okul bizden gelecek haberi bekliyordu.Sonuçlar açıklanırken telefonla sınıftan birini aradık, sınıftaki tüm arkadaşlarımız herhalde ders tarihti hocada müsade etmiş bizle beraber canlı canlı onlar da dinliyordu.4. Olduğumuzu açıklanınca telefonu hemen kapattım, attık kendimizi attık dışarıya, bir dal sigara😔 belki iki belki üç.Konumuza dönelim.Meslek hayatına atılınca işte bahçe duvarından tutunda binanın dış cephesi, kış bahçeleri, kümeslere varana kadar taştan.Bahçe kapısına cümle kapısı derler.Bu fakir bir ustadan yanında iki kapı yaptı, sonra üçüncü kapıyı kendi yaptı.Tabi mesleğim üzerinde kendimi geliştirmeye adamıştım bir kere.Geçmişten günümüze cami giriş kapıları dikkatimi çekerdi.Yapılan her kapıyı gözüme kestiriyordum, bana imkan tanısalar yapabilirim bu kapıyı diye hep düşünmüşümdür.Memleketimizde bi eser var: images.app.goo.gl/sLuwyx2emvQ3Av2B7 Birde canlı olarak görmesekte şu eseri görmüştük: images.app.goo.gl/gEgXVcgMp7m3JkaX7 (Diğer ileti lütfen)
Maksud okurunun profil resmi
Acaba nasıl yaptılar diye hep sormuşumdur kendi kendime.Sonra düşünürken ilk sistemi çözmek lazım.Bu eserler gölgelendirme sistemine göre yapılıyor ama nasıl işte esas soru bu.Çözdük Elhamdülillah onuda.Kapının yapılış amacına göre proje hazırlanıyor, oturtulacak taşlar tam olarak yerde hazırlanıp koyulmuyor.Yani yerine getirilecek taş projede gözüktüğü gibi yontulmuyor.Kaba yonusu yapıldıktan sonra taş iskele yoluyla %75 %80 diyim projeye göre hazırlanıp yerine yerleştiriliyor.Geri kalan yüzdelik kısım iskelede yapılıyor.İmkanı yok yüzde yüz yerde hazırlayıp o eseri oraya gölge mantığına göre yerleştirmek.Fayans değil ki üst üste koyulsun.Taşlar zikzak şeklinde koyulur bilirsiniz.Peki taşı kaba yonusunu yapıp iskeleye yerleştirdiler güneş ışığı ise dünya döndüğü için ışık açısı sürekli değişiyor demi. 2. linkte bir açıda sadece namaz kılan adam gözükürken başka bir açıda ayakta Kur'anı Kerim okuyan adam gözüküyor. E nasıl işte nasıl? Geri kalan yüzdelik payı değişen ışık açısına rağmen nasıl yapıyorlardı? İzah edeyim güneşin belli bir açıyla vurduğu zaman o silüetler ortaya çıkıyor demi? İşte o ışığı yapay olarak yapıyorlar. İyide o yapay ışık güneş ışığından dolayı tam gözükmez! imkanı yok yapamazlar demi? İzah edelim hava kararınca yapıyorlardı yüzdelik kısmı işte.Gündüz taşı yerleştiriyorlar, gece ise yüzdelik kısmı tamamlıyorlar. E ışığın açısı? Onu da izah edeyim. Bir direk düşünün yüksekçe ama direğin tepesinde ışık kaynağı hava kararınca onu yakıyorlar ve işe başlıyorlar.Açısı ise hesap belli lise düzeyinde anlatılan geometrik ve matematiksel formül ve hesaplarla yapılabilir. E azizim bu kadar hesabı yapıp bunca şeyi düşünüp bu kadar cevaba eriştirirlerse, cümle kapısı yapımı basit gelir.Taşı yontup, taşın açısını güneşe çevirip, taşın üzerinde gönyeyi gezdirdiğim zaman gönye ile taşın arasına ışık girmiyordu.Bir de bunu spral ile yapıyoruz, teknoloji gelişti teknolojiye göre hareket ediyoruz eski sistem taşı ocakta onlarca çiviyle kır yont bir taş en az 2&3 gün, şimdi 1 günde yerine yerleştiriyorsun.Spral ile yapıp gönyeden ışık sızmaması pek maharet işidir.Şöyle düşünün Cnc makinesi ile yapılabilecek bir işi elde yapmak.Hata payı ise ışığın geçmemesi, geçirmiyorduk işte.Hala inanmayan varsa özelden iletişime geçsin fotoğrafları atıyım.Bu maharetli veren Allah'a hamd olsun😇.Ustam kim ustam Mimar Başı Sinan Hz. tabi ki.Heyt be Koca Sinan Ustacım sana bazen çok kızıyorum, neyse onu en son işleyelim.Gelelim Ses dizaynı ve Hava Akışı sistemine... (Diğer ileti lütfen🤫😀)
Maksud okurunun profil resmi
Burası çok mühim ses ve hava sistemi.Buraya kadar anlattığım şerefede ki basamak hesabı ve gölge mantığı ile kapı yapımında beyan ettiğim tezler bana aittir.Biri 16, diğeri 18 yaşımızda bulduk burda bahsettik.Ses ve hava akışı çok farklı.Sesi çözdüler hatta.Ayasofya Cami Kebir olması lazım yıkılınca tadilat ediyor ve 256 tane küp yerleştiriyor kubbeye lakin 256 adet küp kubbeyi tam kapatmıyor.Ortalama 10/1 açık kaldığı için metal ile kapatıyor. O kubbenin tepesinde ki levhada ise ayetler yazmışlar.Hatta gene bir camide 256 adet kubbeye küp yerleştirip sesi orda koruyup gönderdiği bile incelemelerde var.İşin ilginç kısmı ise Japonla 1950 küsür senelerinde gelip Mimar Sinan'ın yaptığı kubbeleri inceleyip, Japonya'ya döndüklerinde Dünyanın en iyi hoparlör sisteminin patentini almaları: images.app.goo.gl/dFiMJci8u5182QoA6 images.app.goo.gl/9eo9MTddGhnpuTbGA Benzerlik dikkatinizi çekti mi? Bende ilk öğrendiğimde çok şaşırmıştım.Ustacım çok büyük adam vesselam.Ya bu satırları okuyan kardeşlerim, hakkınızı helal edesiniz vaktinizi alıyoruz.İnşallah anlatabiliyoruzdur.Bir gün lazım olabilir ümidiyle yazmak istedim.😇 Hava mevzusu çok derin.İki eseri hatırlayın Süleymaniye Cami "İs odası" ve Boğaza sıfır Kuş Konmaz Cami, bu iki eserin en önemli özelliği hava akış hesabı ve yapının ona göre dizayn edilmesi.Koca Ustanın her yapısına sadece bu fakir değil, bu işe ömrünü adayanlar var hatta bak bi link bırakıyım sesle alakalı: youtu.be/7UhuZYtsPdI (Bu hanfendi Türkiyenin İlk Ses Mühendisidir) Ya Kuşkonmaz cami için diyorlar ki iki boğazın kesiştiği nokya o yüzden.Peki buna tamam diyelim ya Süleymaniye.Abi camiyi tepeye koyacaksın, yönünü kıbleye çevireceksin, Mimariyi, estetiği, zerafetin ihtişamını sergilerken hava akışını bunların içine yerleştireceksin havayı yönlendireceksin, ısı dengesini sağlarken, "İsi, is odasına toplayacaksın"!!! Var mı babayiğit bunu çözen?Geçmiş zaman da araştırma yaparken ulaşamdık.Şimdi bulmuş olabililer belki bilmiyorum. Gerçi bulsalar gündem olurlar kulağımıza illaki gelir.İnsanın düşünmekten kafasının alın ve üst kısmı ağrır veya yanar diyelim, sağ ve sol lob ayırmaksızın bunları düşünürken ağrıdan uyuyamadığınız oldu mu? Heh işte Koca Ustaya bu sebepten kızıyorum.Yav ne olurdu yani İmam Gazali Hz. (İhyau ulumiddin) gibi bir eser bıraksaydın deseydin şu şöyle olunca böyle olur böyle olunca böyle olur.Ahh be ustam, Sadece Süleymaniye Cami'nin Şerhini çıkarsan gene yeterdi belki🤔☺.Kubbeden hoparlörün patenti hala Japonlarda.Sana tek bu sebepten çok kızıyorum.Milleti Sadıka'dan olduğunu unutup Ermeni asıllı olduğun için değil Tek bir atlas bırakmadığı için... web.archive.org/web/20160422052... (Etnik kökeni :web.archive.org/web/20160422052...) Şimdilik bu kadar yeter belki ilerleyen zamanlar da eklemeler yapabilirim, bilmiyorum.Her konuya giremeyiz tabi her şeyi örneklendiremiyoruz, tehlif hakları var bide vsvs. Mehmet Akif demiş ya hani : " Gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen iki kazma kürek iki de ırgat gerek. Hadi gel yapalım geri şunu desen bir Sinan gerek birde Süleyman " Sen ahirettesin şimdi, eğer kavuşursak cenneti Âlâ 'da çok sorum olacak sana ustacım☺ belki rüyama teşrif eder Şereflendirir zati şahaneleri belli mi olur😇🎥. instagram.com/reel/Ckk8AAMOhr... Neyseeee, neyse canım Allah'a emanet olun.Bana da bol dua edin😇 ustacımla görüşeyim😄... (İlerleyen zaman da son meseleyi de ekleyeceğim inşeAllah, ona zaman var biraz, şahsımca çok mühim bir mevzu)
You need to log in to be able to comment.