Kaç gündür bu konuyu düşünüyorum. Modernizm adı altında bizi sürekli tüketime zorluyorlar. Gerçekten bu bir seçim değil. İnsanlar özgür olduklarını zannediyorlar. Ama değiller. Başkalarının söylediği, istediği gibi yaşıyorlar, ama kimse farkında değil. Kimse endişeli değil bu yüzden. İslâm dairesinde olmadan yaşanmıyor bu âhir zamanda. Kullanılan dayatılan her şey yanlış. O yüzden Peygamber Efendimiz diyor ya, kardeşlerim. Çok zor bir zaman bu zaman. Terbiyesizlik, hayâsızlık "havalı" (!) görülüyor. Yüzün güzel olsun, affedersin gerizekalı olsan da bir şey olmaz. Abi ben feraceye girdiğim zaman, yurttaki hocam bana şey demişti, sen format değiştiriyorsun, hayırdır umreye mi gidiyorsun, demişti. Hâlbuki en büyük format yüzündeki estetikler dolguları, yüzüne gülüp geçtim. İslâm (özellikle sosyal medyada), sanki çok farklıymış gibi, tutsaklıkmış gibi dayatılıyor sözüm ona bazı hatta çoğu akıllı akılsızlar tarafından. Demem o ki, bu zamanda en yüksek mevkii de de olsan, imanın tehlike altındaysa vazgeçeceksin, hiç düşünmeden. Gözüm hakikatlere açıldıkça bu dünya boş gelmeye başlıyor. Ölüm her an aklımda. Her an ölecekmiş gibi hareket etmeye çalışıyorum. Allah yoldan sapmayanların yardımcısı olsun. Her kriz anı çok önemlidir. Aslında sahabilere komşu olacağımız en büyük fırsat bu zaman. Hiçbir şeyin geri dönüşü yok. O yüzden her şeyi, her adımı Allah rızasını gözeterek yapmak gerek.