Yorum

Özgün Coşkun isimli okurun asıl gönderisini gör
ZÜMRA okurunun profil resmi
Özgün Coşkun
Özgün Coşkun
hocam bu tarz tekrarlamaları Yaşar Kemal'in
Teneke
Teneke
ve
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
kitaplarında da çok rastladım. Okurken beni yoran bir deneyim oluyor çoğunlukla bu tarz tekrarları okumak. 1940 yıllarından bahsettiğinden bahsetmişsiniz
72. Koğuş
72. Koğuş
için. Dün
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
ve
Kemal Tahir
Kemal Tahir
'in edebiyatçılığı ile ilgili makale tarzında bir yazı bulmuştum. Orada 1940 yılı için Milli Korunma Kanununun(benim de görüşüm bu olmakla birlikte anlatılana göre halkı gerçekten müşkül duruma düşüren, zengin toprak ağasının ise avantajına olan bir kanun) kabul edildiği yıl olduğu söyleniyor. Teneke romanında Yaşar Kemal de tam olarak bu kanunun eleştirisini işliyor Çeltik tarımından yola çıkarak. Yani 1955'te yazılmış olsa da 1940'a ithaf edilir diyebilirim. Belki de o zamanların yazım şekli budur. Daha ironi yaparak mizahi yönden ele alacaksak da; kanun karşısında halk o kadar çok şaşkına uğramıştır ki bir söylediğini unutup tekrar söyler, diyeceğim.😅 İncelemelerinizi gerçekten çok seviyorum. Ellerinize sağlık. Ne zaman okuduğunuz bir kitap düşse akışıma "Aa Özgün abi bu kitabı mı okuyor? Acaba kitap hakkında ne yazacak?" diyorum ve incelemenizi bekliyorum. İyi kitap okumalar dilerim. 💫
Özgün Coşkun okurunun profil resmi
Öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim
ZÜMRA
ZÜMRA
Hanım. Bu tür olumlu geri dönüşler almak beni mutlu ediyor. 1940'lar yani 2. Dünya Savaşı süreci tüm dünyada olduğu gibi Türkiyedede çok sıkıntılı geçmiş. Çok şükür insan kaybına uğramamışız ama mevcut tehlike hükümeti daha fazla önlem almaya itmiş. Asker sayısının arttırılması özellikle tarımda üretimi düşürmüş fiyatları arttırmış ve ordunun eksiklerini gidermek için alınan vergiler (varlık vergisi de dahil) bir parça halkın belini bükmüş. 1940'lara 2023'ten bakınca halkın yaşadığı sıkıntıları anlıyorum ama bunun bahaneleri olduğunu da görüyorum. Toprak ağalarının daha da zenginleşmesi konusunda pek bilgim yok ancak İnönü'nün en büyük amaçlarından biri toprak reformunu sağlamaktı. Onu geröekleştiremeden iktidardan ayrıldı. Belki de iktidardan olmasının en büyük nedeni bu reform planıdır.
ZÜMRA okurunun profil resmi
Ben de zenginleşmeden çok imtiyaz olarak avantaj olarak düşündüm, ki zenginleşmeyi de bir tık kapsıyor olabilir. Makalede şu şekilde geçiyor: “Milli Müdafaa Mükellefiyeti” için öküzler toplanmaktadır. Ama bunun hiç değilse, şehirlerin ve Ordu'nun beslenmesini tehlikeye atmaması gereklidir. Bu nedenle, Milli Korunma Kanunu'nun 41. maddesiyle, her 4 hektar (40 dönüm) arazi için bir çift öküzün milli savunma yükümlülüğünden istisna edilmesi kabul olunmuştur. Böylece 40 dönümden az arazisi bulunan çiftçiler, en önemli üretim araçlarından yoksun bırakılmaktadır. Madde, Meclis'te tartışmalara yol açmış, Başbakan, “40 dönümden az arazisi olan köylüye de bir istisna tanınırsa, yalnız kendini beslemek için tarım yapanlara bir istisna yapılmış olacağını, 40 dönüm sınırı konulursa üretimin artacağını” ileri sürerek maddeyi savunmuştur (Avcıoğlu, 1996, s. 488)”. Aynı şekilde şunu da söylüyor: "Bu dönem tarımdan ziyade sanayiye öncelik verilen bir döneme tekabül eder. “1930’lu yıllarda tarım kesimine sanayi sektörüne oranla daha az önem verilmiştir. Bu dönemde, tarımın geleneksel yapısında çok az değişiklik görmekteyiz. Toprak dağılımındaki adaletsiz yapı, medeni yasadaki açıklıklardan yararlanan büyük toprak sahiplerinin, mütegallibe vb. yerel ağaların eylemleri nedeniyle daha da kötüleşti.(Çavdar, 2003, s.264) Aslında her zaman planlandığı gibi olmuyor her şey. Bu gerçekten üzücü. Toplumdan söz ettiğimizde birden fazla farklı istek ve düşünce ışıldıyor. Bu da her kafanın "bir şeyi" değil, birden fazla şeyi hayata geçirmesine sebep oluyor. Bir önceki yorumunuzda yazdığınız her şeye katılıyorum. Buna ek şunu söylemeliyim ki; savaştan yeni çıkılmış ve böyle bir dönemden geçmediğim için yazılanlarla ve çizilenlerle sadece bir fikir oluşturabiliyorum, oluşturabiliyoruz. Yorumuma katkınız için teşekkür ederim.👌🏻 (Bir önceki yorumumda Milli Savunma demişim. Düzelteyim. Milli Korunma olacak.🙏🏻)
Özgün Coşkun okurunun profil resmi
Bilgilendirme için çok teşekkür ederim. Özellikle Doğan Avcıoğlu kaynaksa eğer benim inancım bir kat daha artıyor o bilgiye. Toprak dağılımı konusunda sıkıntılar olduğu kesin zira eğer sıkıntı olmazsa eşkıyalık diye bir şey de olmazdı. ama toprak ağalarının kayırılması ya da korunması, topraksız köylüyü illegal yollara itmiş. İnce Memed de yazıldığı gibi. Osmanlı'dan kalma bir rahatsızlık Cumhuriyet döneminde de tam olarak çözüme kavuşmamış, kavuşturulamamış. Cumhuriyet döneminde bu sorun büyük şehirlere göç olarak netice bulmuş.
You need to log in to be able to comment.