FİGAN-Ü LÜGATİ-T TÜRK
"Paspas"
95 in yaz olimpiyatları o yıl Çin'de düzenleniyordu. Türk boksör yıllardır bu olimpiyata hazırlanıyordu, kazanması hem kariyeri hemde milli takım için çok önemliydi ve o bunun farkındaydı. Olimpiyat çok güzel başlamıştı onun için ilk turları yenilgisiz almış yarı finale çıkmıştı. Rakip çok güçlü olabilirdi lakin türk boksörün kaybetmeye niyeti yoktu ve kazanma yolunda karşısına kim çıkarsa çıksın affetmeyecekti. Maç başladı. Biraz zor olmuş olsa da türk boksör rakibini yere sermeyi başarmıştı ve şimdi önünde bu maçtan daha zor olacak olan, final maçı vardı ve bu seferki rakibi geçen yılın şampiyonuyu olan bir Yunandı.
Ve iki gün sonra final maçı için boksörler ringe çıktı. İki boksör de kazanmak için oradaydı. İlk raunt başladı, Yunan boksör tecrübesini ve gücünü konuşturuyordu. Türk boksör çok zorlanıyordu hem güç hem tecrübe yönünden rakibi daha öndeydi, daha önce olimpiyatlara bile katılmamış biri olarak geçen yılın şampiyonu ile mücadele ediyordu. Ama asla pes etmeye niyeti yoktu hele de bir yunan'a yenilmeyi kabullenemezdi.
Birinci raunt Yunan boksörün üstünlüğü ile bitti. İkinci raunt başladı. İkinci raunt başabaş bir üstünlük ile devam ederken, üçüncü ve son raunt için düdük çalınmıştı. İki boksörde fazlasıyla yorgun düşmüşlerdi. Karşılıklı yumruklar hava uçuşuyordu. Rauntun sonunlarıydı yunan boksör türk boksöre nazaran daha iyi görünüyordu ve kazanan izleyicilerin gözünde oydu. Türk boksör çok yorulmuştu zar zor ayakta duruyor savunma dışında bir şey yapamıyordu ama içindeki kazanma isteği hâlâ kuvvetini koruyor ve pes etmemesini söylüyordu. O da öyle yaptı son dakikalara girilmişti ki Türk boksör rakibinin karın boşluğuna attığı bir yumruk ile dengesini kaybetmesini sağlamış üstüne üst üste attığı yumruklar ile rakibi yere düşürmüştü. Yunan boksör aldığı darbelerden kendini korumaya çalışsa da üst üste gelen yumruklardan kendini koruyamıyordu. Türk boksör yumruklarını arttırdıkça arttırdı, ve Yunan boksör artık kendini savunamaz hale gelmişti son çaba pes ettiğini söylemek için bağırdı. Türkleri tanıyordu az bir şey de Türkçe biliyordu pes ettiğini söylemek için bağırdı, lakin Türkçeyi tam bilmediğinden 'pes pes' demek yerine 'pas pas' dedi. Yunan boksör birkaç kez 'pas pas' diye bağırdıktan sonra anca durdurabilmişti türk boksörü.
Eee böyle olunca bizim boksör kazandı maçı. Ülkeye dönünce bizimkiler bunu davullu zurnalı karşıladı. Sıra kamera karşısına geçmeye gelmişti, bizimki mikrofonlardan Yunan boksörün altında ezilirken nasıl da pas pas diye bağırdığını anlattı. Bütün ülke o yıl Yunan boksörün pas pasını konuştu.
Gelin gelelim ki altta ezilen boksörün söylediği iki kelime olmasın mı genelde ayakkabı altını temizlemek için kapı girişine konulan temizlik bezine isim :D
Yaniii anlayacağınız paspas dediğimiz bez parçası aslında bizim Yunan'a olan galibiyetimizin bir göstergesi 💅🏻
Not: yaz olimpiyatlarında boks var ama raunt raunt mu oynanıyor ya da Yunanistan olimpiyatlarda var mı bilmiyom sjjsjsj hikâye kurgudur gerçeklik aramayın.