Sana Engin bilgilerimle yaklaşamayacağım. Ama şunu hissettirmek bilhassa görevim. Mezarın altında yatanları görüyorsun. Ve bir gün yapayalnız kalacağını biliyorsun. Bu seni korkutmalı. Hepimizi korkutmalı. Bir tarihimiz olduğunu bildiğimiz gibi bir dinimiz olduğunu da bilmeliyiz. Dinini seçen insanlar bilhassa zeki insanlardır. Araştırırlar sorarlar sorgularlar. Doğuştan bir dine mensup olmak da mükemmel bir ayrıcalıktır. Bir süre sonra insan boşluğa düştüğünde “ben ne için varım?” Sorusunu kendine sorduğunda araştırabilmek için ömrünün sonuna kadar vakti vardır. Sizin big bang teorinizden haberiniz olması gerekiyor ki evren yoktan var olmuştur. Bir hiçlikten.. Bunu yapan aynı bir yazının sahibinin izlerini gösterir. Yazıyı yazan insan; akıl, irade, ilim, kudret, hayat.. sahibidir. O zaman bizi oluşturan güç de bunları içinde barındırabilmelidir. Siz buna doğa ya da put gibi cisimleri gösteremezsiniz. Doğanın ya da gözle görebildiğimiz cansızların akıl irade sahibi özellikleri yoktur. Biri bizi yarattı.. bunun başka bir izahı olamaz! Biri bizi atom kadar en küçük ve daha ondan da küçük birimlerimize kadar ve en küçük eksikliğinde bizim oluşamayacağımız hassas bir teraziye kadar oluşturdu. Mükemmel bir şey bu! Siz insan gibi sanatı içinde bulunduran bir mahlukata ve onu oluşturana nasıl saçmalık diyebilirsiniz ki? Sizin dünyada verilen tüm nimetlerden yararlanma hakkınız da var üstelik. Nasıl bir vicdan ki bizi bir başımıza bırakmamış yaratırken.... Öyle bir vicdan ki, ademe eş Havva’yı göndermiş. Yalnız değilsin kulum diyerek.. aşkı öğretmiş bize. Mutlu yaşayıp Şükürler ederek Allah aşkına vurulalım diye.. Hangi birini inkar etmeye gücümüz yeter ki? Tarihi maziden silemezsin, tıpkı öldüğünde mezara gömülüp yakılmadığın gibi ..