Ben Bryce karakterini zaten pek sevmezdim. Asla Celena ve asıl olduğu kişi Aelin etmezken parti kızının arkasına gizlenmiş savaşçı sifatının yutturulması zoruma gitti. Hunt da keza Umbra Mortis fiye hitap edilse de hep gölgede kalmıştı. Bu kotabı sadece ve sadece ACOTAR evreni için aldım. Rhysand ve Feyre Rowan ve Aelin okuduğum tüm fantastikler arasında favori çiftlerimdir. Keza burda da Feyre ve Rhysand görürüm Azriel Cassian ve Rhysand'ın laf dalaşlarını okurum diye 300 sayfadır beklesem de Bryce'ın hainliklerine doydum diyebilirim. Ayrıca dört grup var şu an. Bryce ve grubu Ithan ve grubu Hunt ve grubu Lidia ve kötülük ekibi... o kadar hızlı geçoyorki bölümler. Bu yazım tarzını severim ama 2 3 sayfada bir deģişmesi keyif almamı zorlastırdı. Hele bazı yerlerde yarım sayfada bir... yazar muhtemelen heyecanı dorukta tutmak istedi ama bu ACOTAR evrenini görmek istediği için kitabı okuyan beni sıktı. Ayrıca olayları takip etmek de zor oldu. Bir de spoi olabilir ama Silene'in soyundan gelen Rhysand'ken neden onun ışığını 20 li yaslardaki parti kızı Bryce alıyor? Bu kız ne yaparsa yapsın bende saygı uyandırmıyor. Bilmiyorum.
Katılıyorum. Cam satoyu henüz okumasam da ACOTAR benim için hep özel olarak kalacak Rhysand kadar Feyre de benim için öyle keza. Üstelik bu serinin ana karakteri Bryce iken Acotar'ın da Feyre. Bu nedenle kitap çıkıp da yabancı okuyculardan spoileri alana kadar Feyre'nin aktif olacağına inandim. Spoilerlar aksini gösterdi ve görmezden gelmek istediğim bir üzüntüyle başladım. Sjm 920 sayfalık kitaba Feyre'yi sıgdıramadı ya ne diyeyeim. Üstelik Bryce başlarda ben kıvırma ustasıyım dedikçe Rhysand zihnine girmek için izin istemesine Bryce da ona izin vermeyince (!) Bryce'ın kararına saygı duyulması bu kıza kötü muamele gösterilmeyeceğinin kanıtı değil de neydi?
Benimle aynı fikirde birini görunce çoj sevindim. Yazar sanki Feyre'nin ışığını söndürüyor. Bunu Nesta'nın kitabında da hissetmiştim. Feyre'nin yaşadikları gencecik bir yaşta elinde ok ve yayla ormana girişi içimi sızlatıyor. Ve Rhysand için de... 500 yaşında dünyasının en güçlü ölümsüzü olan bu adam... annesi ve kardeşinin ölümü ile yüzleşen bu adam... bir dağın altında sadiat bir kadına yatakta hizmete zorlanmış hor görülmüş dışlanmış yine de sevgi dolu olan bir adam Rhysand. Sadece eşinin ellerini görerek onu sevmiş onu bir başka adamın kollarında görse de mutlu olduğu sürece tamamım diyen içten pazarlıklı olsa da yaptığı her şeyi sevdikleri için yapan bir adamdı. Belki yazar çok sevilen karakterlerin kitabın asıl karakterlerini gölgede bırakmamasıni istemiş olabilir ama bunu en sevilen serilerden birinin mükemmel çiftini geri plana atarak yapmamalıydı. Bu arada Cam Şato'yuda tavsiye ederim. Olaylar orda asıl 3. Kitapta başliyor. 3. Kitaptan sonra insan bir afallıyor ne okuyorum diyor. Bu demek değil ki 3 kitap boyunca Celena okuru tatmin etmiyor. Bilakis 3 kitap ayrı bir zevkti.
Acotar konusunda o kadar çok katılıyorum ki.. Yani 2.kitabı rhysla bitirip bizi hevese getirdi ve resmen 2 cümle anca gördük adamı. Tamam anlıyorum bu onların kitabı değil başrol gibi görsek garip olurdu gücü bu evren için fazla falan filan da neden heveslendirdin o zaman be abla. Bryce aşırı bi power-up aldı ki bu aelin veya feyredeki gibi mantıklı bi şekilde yürümedi. Hani bizimkilerin en azından belli bi eğitim seviyesi vardı. Dövüş konusunda olsun silah kullanma konusunda olsun bryceın deneyimsizliği göz önüne alındığında yıldız kılıcını bu kadar rahat kullanması garipti. Ve hunt konusunda da katılıyorum. Bu kitap biraz daha ısındım ama hayır yani rhys gibi bi erkek karakterden sonra ROWANDAN SONRA olmuş mu yani allah aşkına.. Cehennem prensi falan olayı çıkınca dedim heralde bu dünyayı sallıcak bişilee yapacak falan yok o da olmadı. Bryce konusunda tek anlayabileceğim nokta başka evrendeki birine güvenmemesi. Zaten sonrdan bu olayı aşıp annesini onlara emanet etti ama daha önce güvenebilir miydi? Belki daha sağlıklı bi iletişim kurulsaydı aralarında evet. Yani mesela neden rhys gelip evrenin ağzına etmedi de nesta ve maskeyle uğraştık bilmiyorum. Okurken zevk aldım evet ama diğer kitaplarla asla karşılaştırılamaz bence de. Bu kitabın gözümüze batma sebebi kesinlikle diğer yazarın diğer serilerinin bizim gözümüzde arşa çıkmış olması. Öyle ki hiç bi kitap o seviyeye ulaşamıyo ARTI OLARAK ben sjm nin garip erkek karakter takıntısından dolayı huntun başrol erkek karakter olmayacağını o kadar emindim ki.. Hani asla ilk kitaplardaki karakteri başrol yapmadığı için. Azrielle bryce ı shipleyecek kadar üstüne düşündüm hemde aömsndmd. Resmen boşluğa düştüm hunt end game olunca
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.