"Ben hastayım" dedim, biri "kankalarla kahve keyfi" storysini tasarladı, öbürü "arabam" demeden araba storysinin videosunu paylaştı, bir diğeri "günlük vlogum" dedi ve her ne yaptıysa mahrem olan alanlarında bile video çekerek bize her şeyini sundu. Kimde ne varsa, ne yoksa biliyoruz. Bazıları gerçek, bazıları yalan, bazıları ise simülasyon. İçinde bulunduğumuz hipergerçeklikte, her şey bir gösteri halini almakta dönüşür ve anlam yok olmaktadır. Anlam ise acı ile kardeştir.
Herkes görünerek var olmaktadır ama bazıları daha çok var olmaktadır. Acı ise aşırı teşhirle bir anlam ifade etme özelliğini kaybetmektedir.
Geçenlerde ölen yakınlarıyla, selfie çekinip bunu sosyal medya mecralarında paylaşan insanları, o fotoğrafları gördüm. Kanım dondu, korktum. Neden ölü biriyle, o gözlerini yarı açıkken ve kıpırtısız dururken, yüzünde ifadesiz bir ifade ya da ağlamaklı bir ifadeyle "başımız sağ olsun" diyip paylaşılır? Bu müthiş bir durum!
Bundaki anlamı sorguladığımda yine bir benlik sunumu gördüm. Ahlakı, kültürü, ölen o yakın insanı bile yok sayan sapkın benlik sunumu.
Maalesef ya da iyi ki bu psikolojik hali çözemiyorum.