"Böyle bir insanca mensup, hatta 'hilafet' sıfatıyla bu inancın önderliğini yapmakla yükümlü padişahın kadını 'hak' ve 'hukuk'tan mahrum etmesi mümkün müdür? Cumhuriyet Dönemi'nde verildiği varsayılan 'kadın hakları'nın kadını sokağa, podyuma, ekrana sürüklediğini, 'zevk aracı' olarak görüldüğünü, aşağılandığını, dövüldüğünü, öldürüldüğünü, bugünkü anlamda 'kadın hakları'nın kadını perişan ettiğini hâlâ görmeyecek misiniz?"