Evet malesef yahudi algılarımızı da yönetiyor lakin İngiliz-Siyonist işbirliği, Haim Naum doktrinleri ve evlatları ile hangi devletlerin kurulduğunu torunları tarafından da hala da yönetildiğini düşünürsek, meselenin sembollerden de büyük olduğunu anlarız diye düşünüyorum. Mesele sembollerinde ötesinde. Zalime karşı duramamanın çaresizliğini yaşayan insanlar zulmü hatırlamanın ve hatırlatmanın aracı olarak sembolleri paylaşıyor. Evet bayrak da, Kubbetüs Sahra görseli de, hatta sınırlar da birer yahudi projesi. Lakin bunların hakikat olmamasından daha da acı olanı yahudinin yaptığı zulüm..
Mesele tabii ki sembollerden çok daha büyük ama halk olarak biz bilinçlenmezsek, Herzl, Karasu, Nahum, İnönü ya da Koç, karşımızda kimin olduğunu ve kiminle mücadele edeceğimizi bilemezsek, bu savaşı asla kazanamayız... Mücadele bilinçle başlar ama biz bu bilinçten çok uzaktayız.
Tanıdığım hiçbir Filistinli, şerefli mücadelelerinin karpuzla anlatılmasından (hatta Batı Şeria'daki dindar Filistinliler bunu alay konusu ve aşağılama olarak görüyorlar) hoşnut değil. Ne esnafı, ne akademisyeni, ne sokaktaki insanı, zulmü karpuzla anlatacaksanız hiç anlatmayın daha iyi diyor ama gel gör ki biz çoktan sıkı sıkıya sahiplendik hristiyan/yahudi icadı karpuz figürünü, işi eğlenceye hatta ticarete bile döktük, türlü türlü karikatürlere, animasyona dönüştürdük...
Tam olarakta yapılan da bu! siyonist yahudilerin yaptığı bu acımasız zulüm, karpuzla, limonla çok güzel hafifletiliyor, insanların hafızalarından siliniyor ve insanlar artık zulümden çok karpuzu, limonu konuşup paylaşıyor...
Ve acı ama gerçek, biz de kefal gibi bu oyuna alet oluyoruz...
You need to log in to be able to comment.