Yorum

Oğuz Aktürk isimli okurun asıl gönderisini gör
K. okurunun profil resmi
İncelemeleri devlet meselesi görmüyorum, bu yüzden seni taşlamayacağım Oğuz, üzgünüm. :) Sadece takıldığım tek bir şey var, Sefiller konusu. Onunla bu kitabı kıyaslamaman gerekir. Çünkü altında kalmayacak kitap sayısı dünya çapında sayılıdır. Bence biraz ondan sonra okuduğun için de sana bu kitap yüzeysel ve basit gelmiş olabilir. Adını çok fazla duyduğum yazarlar ve hatta şairler, bana bir süre itici geliyor. Bu yüzden okumuyorum. Sonra ortalıktaki popi ateşi sönünce denk gelirsem o zaman okuyorum. Amin Maalouf da öyle benim için. Hiç okumadım, uzun bir zaman da okumayı düşünmüyorum. Genelde nitelikli incelemeler yazmanın da bir bedeli vardır Oğuz. :) Arada istediğin gibi sallayıvermene izin verilmez. Sanki her daim üst dille yazman gerekir gibi. Ki üst dille yazdığın incelemeleri de açık söyleyim ben her daim sevmiyorum, arada böyle de yazıver yani ne olmuş¿ İsteyen beğenerek okur istemeyen gömerek okur. Demek ki bu kitap tarzın değilmiş. Vaktine sağlık olsun.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Aslında incelemeleri devlet meselesi olarak görmek lazım Kübra çünkü kitapları salt beğenip kenara atmaktansa biraz üzerlerinde düşünmemiz gerek. Yazarlar belki de bir kitaba hayatını adıyor fakat biz onu en fazla 10-15 günde okuyup, beğenip, kenara atıyoruz. Esas bu hareketimiz bana düşüncesizlik olarak geliyor. Hani devlet meselesi kadar da değil tabii ama sen anladın beni. Fakat sitede ne kadar üst dille ve siyasi araştırmalar yapılarak dönem hakkında da bilgi verilen incelemeler yazılsa o incelemeler zaten okunmuyor ki. Sen beni tanıyorsun zaten. Swann'ların Tarafı'na etnobotanik, Gotik mimari, sinestezi gibi belki de kimsenin duymadığı konularda bilgiler verdim, kaç kişi okudu? https://1000kitap.com/etimolojisever'in bambaşka konulardan yazdığı üst düzey incelemeleri kaç kişi okuyor? Henüz yeni keşfettiğim ve kitapları pek çok yönden değerlendiren
Emin K.
Emin K.
'nın incelemelerini kaç kişi keşfetmiş? Bir aralar Mahmut Çayır diye bir arkadaş vardı sitede, o şimdi nerede? Okuduğu kitaplarla ve yaptığı incelemelerle benim yolumu çizen öğretmenim
Hakan Sülün
Hakan Sülün
Abi incelemelerini neden sildi? Örnekler artırılabilir. Olay beğeni değil, keşke incelemeler daha çok okunsa ve kaliteli yazan, emeğini bu konuda veren arkadaşlar daha çok bilinse. Ben ise bu siteye kaydolduğum ilk andan beri bunun için uğraşıyorum, mütevazı olamayacağım. Çünkü böyle bir site benim için Türkiye ütopyasıydı. Bu kitabı okumazsan bir şey kaybetmezsin, bunu söylemem gerek. Sefiller'den sonra okumam talihsizlik, senin de dediğin gibi. Ama İzmit Buluşması kitabı bu da, 2 gün sonra buluşmada konuşacağız yapabileceğim bir şey yoktu maalesef.
K. okurunun profil resmi
Demek istediğim o değildi Oğuz. Çoğu incelemesini ortalama 5 saatte yazan biri olarak incelemelere ne kadar önem verdiğimi söylememe gerek yoktur sanırım. İnsanların kitaplar için yazdıklarına gidip, vay efendim bunu niye böyle yazdın! demesinden bahsediyorum. Çoğu olumsuz eleştiri içeren incelemeler, bence gereksiz bir reaksiyon alıyor. Ne var yani herkes, teknik olarak mükemmeliği geçtim, ama birçok kişinin sevdiği bir kitabı eleştiremez mi? Neden bir okur beğenmedim deyince olay oluyor, kötü insan, anlayışı kıt vs oluyor. Hitap meselesi diyip, neden geçemiyoruz? Neden beğenmeyen insana, kendisi ile benzer sebeplerden dolayı hitap etmeyecek diğer okurlara, bunu duyurma hakkını çok görüyoruz? Bu neden devlet meselesi oluyor bahsettiğim bu idi. Elbette buraya bir inceleme yazdığımızda herkese yorum yapma hakkı vermiş oluyoruz. Ama iş bir noktadan sonra gurur meselesine dönüyor ve kim kimi yenecek yarışması başlıyor. O yüzden ütopyamız oldu mu sana distopya. :) Yukarıya yazdığın isimlerden 1'i hariç onu tanımıyorum, hepsinin ne kadar değerli şeyler yazdığını ben de biliyorum ve aynı üzüntüyü taşıyorum. Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir. Ben yazanın değil, olumsuz incelemeleri okuyanların bakış açısına ironik yaklaştım. Toplantı için seçildiği için okudun demek. Olsun en azından orada konuşacak bir şeylerin var demektir. Ben artık hatır gönül meselelerini bıraktım. Sadece ilgimi çeken kitapların incelemesini okuyorum. Emek mi evet. Bir dünya emek veren insan var. Fakat önemli olan kitabın kişiyi bulması. Vay okunduydu okunmadıydı derdini bıraktım ben. Bana da öyle oluyor, oh rahatım. :) Çünkü burada çok ciddi bir "sen benim sırtımı kesele, ben de seninkini keseleyim anlayışı var." Bomboş inceleme 150 beğeniyi görüyor, "harika, brava, mikemmel" kelimeleri havada uçuşuyor. Neden? Çünkü yazan da aynısını o kişilere yapıyor. Emek emek yazılmış nice incelemede bir ya da iki yorum. Neden? Çünkü o kadar yetersizler ki mevzubahis incelemelere anlayış kapasiteleri yetmiyor. Ya da pardon. O kişiler okunmak için gidip keseleme yapmıyor yahut beğeni rüşveti vermiyor. Varsın şansına yürüsün bazı incelemelerimiz varsın 3-5 kişi için değeri olsun. Umrumda değil. İsteyen okur istemeyen okumaz. Arkadaşlarımla o kitaplar hakkında özelde incelemelerimiz üstünden bir dünya muhabbet döndürüyoruz. Burada olmayan, hesabı kapalı olan, ama yazılarımızı okuyan birçok insan var. En azından benim 7-8 arkadaşım var bu şekilde. Benim de amacım bu, kitaplar hakkında yazabiliyor ve sohbet edebiliyor muyum? Bitti. Birilerinin bahsettiği beğeni merakı, modern toplumun köpekliğidir. Herkes beğeni tuşuyla birbirine itibar rüşveti dağıtıyor. İşte bu yüzden Oğuz hak etmeyen incelemelere beğen basmayacağım. Henüz keşfetmediğim okurları ayrı tutarak, hak eden okurları da elimden geldiğince vaktim yettiğince okuyup, gerekli gördüğümde de yorum yazacağım. Yaklaşık 6 senedir şu sitedeyim, beğeni attığım sayım ortadadır. 1 senedir önce kaydolmuş insanların beğeni sayısına bak. :) Emekse ilk önce takip ettiklerimizin hakkını vereceğiz sonra bekleyeceğiz. Değer görmek istediklerimiz aslında beğeni rüşveti dağıtan insanlar. :) Bunu anladım ve rüşvet kabul etmiyorum. Rüşvet bekleyen de çok bekler. :) Bu yüzden sevenim çok. ;)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Evet, biliyorum ve tanıyorum seni Kübra. Bunu söylemene gerek o yüzden. :) İyi ki varsın. Bir senin dediğin bu "vay efendim" olayını 0 incelemeyle siteye olağanüstü bir katkı veren insanlar yazınca efsane komik oluyor. Ben Livaneli'yi de Elif Şafak'ı da eleştiriyorum. Tuco da Tolstoy'u eleştirmişti mesela ya da sen de Cemal Süreya'yı. Bunlar olabilecek şeyler, esas şey görüşlerimizi içten olarak belirtemeyecek olmamızın sıkıntısı. 1000kitap platformu ise bunu en özgür bir şekilde yapabileceğimiz platform. Ben zaten distopyaları daha çok severim ama bunun bir diyalektik olduğunu da düşünmüyor değilim. Sanki ütopyaların varlığı bir madalyonun bir tarafı gibi ve distopya da bu madalyondaki arka kısım. Onu istediğimiz gibi takabiliyoruz boynumuza ve böylece eleştirilerimiz de şekillenebiliyor rahatlıkla. Senin dediklerini anladım. Bu konuda şüphen olmasın. Toplantı da 1000kitap İzmit toplantısı değil zaten, yeri geldi ben kendi kurduğum bir buluşma grubunu da eleştirdim seçimleri yüzünden. Bu da linki : #34552483 Hesabı kapalı olup da yazılarımızı okuyan kısmına sevindim açıkçası, aklımdaki isimler yazılarımızı okuyabiliyorsa başka bir şey istemem. Çünkü bizi geliştiren insanlar siteden bir bir soğuyorlar zamanla ve artık iyice ben seni keseleyeyim sen de beni kesele anlayışına bürünüyorlar senin de dediğin gibi. Rüşvetsizliğine +1 diyorum ve ben de seninle birlikteyim diyorum. Umarım bundan sonra daha çok emek veren kişileri keşfederiz, benim bundan sonraki amacım daha çok bu yönde olacaktır.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.