Yorum

Sadocan isimli okurun asıl gönderisini gör
Gökçe Han okurunun profil resmi
Diye alıntı yaptı, komünist, kendini araştırmacı ve masum göstermeye çalışan, birilerinin lafıyla kuyuya inen, safsata olarak kabul ettiği zafer sayesinde bu ülkenin topraklarına ayak basabilen, kadınının/kız kardeşinin/annesinin; kötülediği ADAM sayesinde peçeden kurtulduğunu bilmeyen ya da bunu bilip de inkar eden, kötü gösterdiği ve sevmediği insanlar sayesinde kendi ülkesinde "emekçi" diye bağırabilen, yine kötülediği ADAM'ın getirmiş olduğu latin harfleriyle bu ADAM'a nankörlük eden, eşitlik adı altında Türk düşmanlığı yapan birisi...
Sadocan okurunun profil resmi
Anlatılmak istenilenin vücut bulmuş halisin adeta. Küfür ve hakaret olmadan bir derdini anlatamıyorsun bile yazık. Şurada anlatılanları ''hayır öyle değil böyle'' diyebilecek kadar kavrayabilmiş olmanı dilerdim. Burada Mustafa Kemal ne inkar ediliyor ne de kötüleniyor, aksine tam olarak gerçekler anlatılıyor üstelik belgeleri ile... Şuradan Türk düşmanlığı çıkartmak gibi bir saçmalıkla uğraşacağına, o hakaret olarak kullandığın ''Komünist'' kimliğine bürün de Atatürk ilkelerine vatanına sahip çık. Bak ülken de satılacak ne toprak parçası kaldı ne de madenin zenginliğin. Var olan tarımı hemen hemen sıfıra ve dışa bağımlı hale getirdiler. Peçeden kurtarılan ''kadınlar/kızlar'' köylerde kapatılan okullar yüzünden kuran kurslarına mahkum edilip oralarda toplu tecavüzlere uğruyor. Halka işkence edecekleri yasaları o latin harfleri ile çıkartıyorlar. Kim bunları yapanlar? O paylaşım savaşlarında masum halkları birbirine kırdıran bir avuç asalak. Kurtuluş savaşın da destan yazmadı mı atalarımız hem de her milliyetten hem de hep birlikte ? E düşman aynı, sömürü aynı, vatanın her karış toprağı işgal altın da hala, Sen ne yapıyorsun peki? Klavye başın da destansı övgüler düzüp vatan müdafasının en onurlu damarı olan devrimcilere gerçekleri savunanlara hakaretler düzüyorsun. Kusura bakma ama asıl Türk düşmanı sensin bence...
Gökçe Han okurunun profil resmi
Ben, komünizme de kapitalizme de karşıyım. İnsanların ne sömürülmesini ne de hakkı olmayan bir bedeli ödemesini isterim. Burada Türk düşmanlığı yaptığım falan da yok. Ona bakılırsa, biz burada tartışıyorken dünyada birçok şey oluyor. Savaş da oluyor, barış da; ölüm de oluyor, doğum da, bu saymakla bitmez. Hepimiz biraz da olsa tarih bilgisine sahibiz. Yurdunu seven bir insan öncelikle gelecek nesillerin eğitimini iyi vermek için çabalar. Gerçek hayatta neler yaptığımı bilmeden "klavye başında destansı övgüler" düzdüğümü söylediniz. Bir kişi övgüyü hakediyorsa överim arkadaş. Gerçek nedir? Alıntı yaptığınız kaynakların tek taraflı olması mı gerçekliktir? Yoksa tarihte yaşanmış savaşların itilaf kuvvetler kaynağından da araştırılıp ancak o zaman kayda geçirilmesi mi gerçekliktir? Biri sizin ailenize düşmanca saldırmaya başlasaydı siz öylece durup izlemeyi mi seçerdiniz, yoksa canınızdan çok sevdiğiniz ailenizi canınız pahasına korumayı mı seçerdiniz? Cidden bu artık bir insanlık sorunu olmaya başladı. Bu, A kişisinin, B topluluğunun, C kurumunun problemi değil, bizim sorunumuz, hepimizin sorunu. Ve bu sorun, eğer tarihe de bakacak olursak her dönemde varlığını sürdürmüştür, şimdi de sürdürmektedir. Bir insanı seversiniz, ya da sevmezsiniz, bu beni ilgilendirmez. Ama saygısızlık edilmesini katiyen istemem. Benim anlatmak istediğim şeylerden biri de bu.
Sadocan okurunun profil resmi
Hangi saygısızlıktan bahsediyorsun? Ben gerçek olduğuna inandığım bilgiyi kanıtlarıyla koyuyorum ortaya. Haydi sende koy ortaya, hayır öyle değil böyle de... Ama yok! Sorgulamak bile bir ceza gerektirir bu zihniyette. Komünizme de Kapitalizme de karşıyım diyorsun ya, de bakalım fikrin ne yolun ne nasıl bitecek bu sömürü? Ben yurdumu çok seviyorum ve sömürücü asalakların kökünü kazımadan gelecek nesillere hiçbir şey bırakamayacağımızın da farkındayım. Sen bu düzen de gelecek nesillerin iyi yetişmesi için neler yapabiliyorsun kendi kendine bir sor bakalim. Ve samimi olmayı dene en azından kendin için...
Gökçe Han okurunun profil resmi
fa.marksist.net/node/3421 Tüm metni buradan kopyala yapıştır yaparken epey zorlanmışsınızdır... Ne kadar çok kaynakla konuştuğunuzu kanıtladınız, bravo. Bu arada dikkatinizi de çekti mi bilmiyorum ama sayfanın birçok yerinde Arapça kelimeler var. Yarısı Türkçe yarısı Arapça butonlar... Sitenin SSL güvenlik sertifikasını sorgulattığımda ise hiçbir güvenlik sertifikasıyla karşılaşmamam pek de şaşırtmadı doğrusu. (Bknz. sslsorgulama.com/index.php?host=... )Bu gibi "kopyala-yapıştır" metotlarıyla Türk milletinin zaferini "yalan" diye ilan etmeniz daha sağlam kaynaklar gerektiriyor. Yazıda geçen kaynaklar ise şunlar: solyayinlari.com/solkit/l/ssav.html kaynakyayinlari.com/ataturkun-butun... Kopyaladığınız yazı aynı sitede fakat farklı isim adı altında bulunmakta bu arada. Düzenleyici (admin ya da yazan kişi de diyebiliriz) olarak, birinde İlkay Meriç, diğerinde Selim Fuat yazmakta. Başka bir isimle daha karşılaşmıştım ama sekmeyi kapattığım için geçmiş sekmelerden bulmam biraz zor olacak. Vereceğim linkteki makale biraz uzun. Okumanızı istiyorum. atam.gov.tr/dergi/sayi-73/c... "İngiltere, bilindiği üzere Avustralyalı, Yeni Zelandalı birliklerin yanında savaşta kullandığı Hintliler, Gurkalar, Sihler, Seylanlılar, Yeni Zelanda yerlisi Maoriler’i savaşa hazırlarken Türklerden nefret etmeleri için olumsuz ve küçültücü propaganda yöntemlerine başvurmuştur." (Makaleden bir alıntı.) Burada görmüş olacağınız gibi asıl "emekçi" kesimin işte bu mücadele veren askerler olduğunu belirtmek isterim. Sizin verdiğiniz emek nedir, onların bu vatanı koruma emeği karşısında? Kaynak dediniz, işte size 68 kaynaklı, Yeditepe Üniversitesi'nin akademik kadrosunda bulunan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tülay Alim BARAN'ın yazmış olduğu makale. Bu arada bu bilim insanı, 1986'da Atatürk Üniversitesi'ni bitirmiş, yüksek lisansını 1989'da Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yapmış, doktorasını da 1994'te yine Dokuz Eylül Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Ben kaynaklarımı sizin önünüze dizdim. Kendi kaynaklarımın, sizin alıntılamış olduğunuz nefret söylemi dolu, kışkırtıcı içeriğe sahip bu yazıdan çok çok daha sağlam olduğunu düşünüyorum.
Gökçe Han okurunun profil resmi
"...esasen burjuvaların egemenliğini sürdürmek dışında bir şeye hizmet etmeyen “vatan”, “millet”, “bayrak” gibi kavramları yüceltiyorlar." işte bu sizin nasıl bir kişi olduğunuzu gözler önüne seriyor. İşbu, "VATAN", "MİLLET", "BAYRAK" düşmanı olduğunuzu ve saygısızlık yaptığınızı gösteriyor. "İyi de bunları ben demiyorum ki" sözüyle de bu işten kurtulamayacağınızı söyleyeyim, bu sözün sahibi siz olmasanız bile bu yazıyı paylaşmakla bu söze hak verdiğinizi göstermiş oluyorsunuz.
Sadocan okurunun profil resmi
Evet Gamze hanım, En azından biraz çaba harcamışsınız ama yine olmamış, yine olmamış... Yazı için araştırma yapmanıza gerek yoktu, isteseydiniz ben yönlendirirdim sizi, en azından doğru adrese giderdiniz. Yukarıya yazdığınız adreste arapça harflerden bahsetmişsiniz de yazıların sağa dayalı olduğunu farketmemiş siniz ya da işinize gelmemiş sanırım. Şuradan daha sağlıklı okuma yapabilirsiniz; marksist.net Adresin başına ''fa.'' ekleyince olay değişiyor. Ama siz SSL güvenlik sertifikası falan baya uğraştığınıza göre bunları zaten biliyorsunuzdur herhalde. Yazar konusuna da kısaca değineyim; sol, sosyalist, ilerici, aydın, demokrat kesimler her makaleyi gerçek isimleri ile yazamıyor maalesef, bakınız ifade özgürlüğünde bir numara olan ülkemizde hapishaneler gazeteci ve yazarlar ile dolu. Verdiğiniz linkteki makaleyi okudum, okudum da benim paylaştığım makale ile ilgili pek bir şey, hatta hiçbir şey bulamadım. Ben bu savaşa girilme nedenlerinden, bu savaş üzerinden yapılan propagandadan bahsediyorum siz ise savaş ihlallerinden. Tahminen bir hırsla elinize geçen ilk kaynağa sarılmışsınız. zaten için de Atatürk olsun gerisi önemli değil öyle değil mi? bunu da anlıyorum :) Makale'nin başın da, hazırlayan kişi; ''Bu makale, gerek Türkiye ve gerekse dünya tarihi açısından yeri tartışmasız olan Çanakkale Savaşları’nda İtilaf Devletleri’nin uluslararası hukuk dışı uygulamalarını örneklemeyi amaçlamaktadır.'' demiş ve amacının dışına da çıkmamıştır. Oysa cevabınıza sebep alıntım da bu konularla ilgili hiçbir şey yok ve sizin paylaştığınız makalede de bu alıntıya cevap olacak herhangi birşey yok. Her şeyi geçtim, verdiğiniz site Başbakanlığa ait, yani başbakanlık denetimin de. Kendi sistemlerini eleştirecek ya da zarar verecek bir gerçeği iktidar halka açar mı sence? Bana SSL vs. dersi vereceğinize önce bunları biraz düşün derim. ******* Şöyle dediniz; "İngiltere, bilindiği üzere Avustralyalı, Yeni Zelandalı birliklerin yanında savaşta kullandığı Hintliler, Gurkalar, Sihler, Seylanlılar, Yeni Zelanda yerlisi Maoriler’i savaşa hazırlarken Türklerden nefret etmeleri için olumsuz ve küçültücü propaganda yöntemlerine başvurmuştur." (Makaleden bir alıntı.) Biz ne dedik? ''3 Kasım 1914 tarihinde açılıp 9 Ocak 1916 tarihinde sona erdirilen Çanakkale cephesinde de Genelkurmay Başkanlığı’nın verilerine göre Osmanlı ordusunun kaybı, yaklaşık 20 bini hastalıktan olmak üzere 77 bin ölü ve 100 bin yaralıydı. Aynı kaynak İngilizlerin komutası altındaki ordunun Çanakkale’deki ölü sayısını 43 bin, yaralı sayısını ise 72 bin civarında vermektedir. Bütün bu ölümler, kayıplar, yaralanmalar emperyalistlerin kavgası için cepheye sürülen emekçilerin payına düşenlerdi.'' İngiltere kin yüklemiş, Osmanlı vatan,millet diyerek manevi duyguları yüklemiş, sonuçta bu alçak emeller uğruna vatan aşkı ile yanıp tutuşan kahraman halklarımız katledilmiş. Ayrıca alıntınız'ın altına ''Burada görmüş olacağınız gibi asıl "emekçi" kesimin işte bu mücadele veren askerler olduğunu belirtmek isterim. Sizin verdiğiniz emek nedir, onların bu vatanı koruma emeği karşısında? '' demişsiniz; Elbette bağımsız bir vatan uğruna hayatlarını feda etmiş kahramanlarımızın yanın da bizim lafımız bile edilemez, fakat sizin kastettiğiniz'in bu olmadığını görüyorum. Şura da yanlış yapıyorsunuz; siz - biz, İngiliz - Türk, Kürt - Arap vb. diye ezilen halkları birbirinden ayıramayız, bu dünya da iki sınıf vardır; ezen ve ezilen ve ezen sınıfın çıkarları için her zaman her milliyetten ezilen halklar bedel ödemiştir. Ve bu nedenledir ki her türlü olguyu sınıfsal bakarak değerlendirmeliyiz. ''Ben kaynaklarımı sizin önünüze dizdim. Kendi kaynaklarımın, sizin alıntılamış olduğunuz nefret söylemi dolu, kışkırtıcı içeriğe sahip bu yazıdan çok çok daha sağlam olduğunu düşünüyorum.'' diyorsunuz ya, ben hala orta da bir nefret söylemi göremiyorum, biraz da bakmayı bilmek gerek diye düşünüyorum. Sonuçta anlamak istemeyene davul zurna az. Bir de methiyeler dizmişsiniz makaleyi yazan bilim insanına. Benim gözüm de aydın kişi halktan yanadır, halkın içindedir. Sadece araştırma yapmak gerçekleri anlatmak yetmez, halk düşmanı bir iktidarın çatısı altında söylenen gerçeklerin hiçbir anlamı yoktur. Bir yorum yapmış, hızınızı alamamış ve hakaretlerinize yenilerini eklemek için bir yorum daha yapmışsınız. Ve demişsiniz ki; "...esasen burjuvaların egemenliğini sürdürmek dışında bir şeye hizmet etmeyen “vatan”, “millet”, “bayrak” gibi kavramları yüceltiyorlar." işte bu sizin nasıl bir kişi olduğunuzu gözler önüne seriyor. İşbu, "VATAN", "MİLLET", "BAYRAK" düşmanı olduğunuzu ve saygısızlık yaptığınızı gösteriyor. '' Evet üstüne basa basa söylüyorum egemen sınıfların ve bunların ülkemizde ki işbirlikçilerinin vatan ve halk sevgisiyle hiç bir alakaları yoktur ve mizaçları gereği olamaz da. Onlar halk, vatan, din gibi olguları ancak halkları aldatmak için kullanırlar. Savaşları hep kendi çıkarları üzerine olmuş ve bedelleri hep ezilen halka ödetmişlerdir. Ezilen halkları hep aynı şoven tavırlarla birbirine kırdırmışlardır. Bakın savaşlar tarihine ve gerekçelerine. Bakın 6. filoyu namaz kılarak karşılayanlara Bakın sınırdan peşmerge geçirip, haburda gerilla karşılayan ve şimdi de ohal bahanesiyle milliyetçilik kimliğine bürünenlere. Bakın Kürt halkından elinde Kürtçe kuranla meydanlarda oy isteyenlere. Dünden bugüne yüzlerce örnek sıralayabilirim. Onların ağızların da her kelime kirlenir, ve her biri bu halka zarar verir. Öz itibari ile Bana vatan, millet düşmanı demek hiç kimsenin haddine değildir. Bunu üstüne basa basa belirtmek isterim. Sonuna ''"İyi de bunları ben demiyorum ki" sözüyle de bu işten kurtulamayacağınızı söyleyeyim, bu sözün sahibi siz olmasanız bile bu yazıyı paylaşmakla bu söze hak verdiğinizi göstermiş oluyorsunuz.'' yazarak seviyeyi iyice düşürmüşsünüz. Yazık... Benim kurtulmaya çalıştığım bir şey yok. Bence siz bir ayna karşısına geçip sağlam bir özeleştri verin. *(EK)- Hani savaş suçların da İngiltere'nin, halkların baş düşmanı katil Amerikanın kullandığı kimyasal gazlardan bahsediyor ya, bunun üzerine 19 Aralık'da kimyasal gazlarla diri diri yakanlar kim bunu da bir araştır bakalım. O zaman anlarsın belki Türk düşmanlığımı yapıyorum, yoksa emperyalizme baş mı kaldırıyorum... Normal de bu üslupla konuşmaktan hiç haz almam lakin hakaretin de bir sınırı var, sen bunu aşalı çok oldu.
Gökçe Han okurunun profil resmi
İsmim Gökçe. Bu makale bana göre yalnızca savaş ihlallerinden ibaret değil. Koskoca makaleden yalnızca bunu anlamamanızı tavsiye ederim. Çünkü kaynakta yer alan bilgiler sadece savaş ihlallerinden bahsetmiyor, küçümsediğiniz (ya da benim o şekilde anladığım kadarıyla) insanların ne çeşit bir hainlikler silsilesinden geçmiş olduğunu fark etmenizi istiyorum. İçerisinde her Atatürk adı geçen yazıya zıplamıyorum. Benim amacım doğru ve güvenilir bir kaynak bulmaktı. Asker kayıplarının sayısı farklı kaynaklarda farklılık gösteriyor olabilir evet, çoğunlukla itilaf devletler bunu Türk düşmanlığı hırsıyla yapıyorlar. Ülkemizi de giderek bölerek birbirimize karşı kışkırtıyorlar, bunu da görüyoruz hayatta. Mesela Atatürk adı altında da kötülük yapan var, siyaset adı altında zaten zibilyon tane menfaat ilişkilerine dayalı hainlikler var, din adı altında yapılan illegal suçlar da var. Arapçanın sağa dayalı olduğunu ben de biliyorum herhalde. " Yazar konusuna da kısaca değineyim; sol, sosyalist, ilerici, aydın, demokrat kesimler her makaleyi gerçek isimleri ile yazamıyor maalesef, bakınız ifade özgürlüğünde bir numara olan ülkemizde hapishaneler gazeteci ve yazarlar ile dolu." kendi ismini yazamayacak kadar cesaretleri yok mu? Hapse girme korkusuyla kendi fikirlerini paylaşıyorlar ama isimlerini paylaşmıyorlar? Evet, haksız yere suçlanan ve hapse giren insanlarımız var. Ben burada işin iktidar tarafında değilim. Madem ortaya bir fikir atıyorlar, bence arkasında durmaları gerek, ne pahasına olursa olsun. Yani şurada şöyle bir durum ortaya zuhur ediyor, Mustafa Kemal Atatürk'e laf atıyorsunuz, gerçek isminizi yazmıyorsunuz. Bu korkmaktır. İşin kapitalizm ya da komünizm tarafını da geçeyim, hayatta birçok insan bu akımlar altında kötü emellerini gerçekleştirmiştir. Biliyorum ki sizin gibi insanlar geçmişte de vardı, günümüzde de var. Ama ne olursa olsun Atatürk'e ve askerlerimize laf ettirmem kimseye.
Sadocan okurunun profil resmi
Şunu anlamayacağının farkındayım artık; ne Atatürk'e ne de ne de vatan ve halk sevgisi ile şehit düşen kahraman halk evlatlarına hakaret etmem ettirmem. Lakin bu, halkın kirli emeller uğruna kandırılması anlamına da gelmez. Asker sayısı farklı kaynaklardan değil, Genel Kurmay Başkanlığı kaynaklarından alınmıştır. Ülkeni bölmeye çalışanlarada illaki başkaldırmak istiyorsan eğer çok çok uzaklara gitmene de gerek yok, zira işbirlikçileri içeride, gözlerinin önündedir. O ismini saklayan insanların da hapishane korkuları olduğunu zannetmiyorum, zira birçoğu o işgence tezgahından geçmiştir ki orayı da bir direniş mevziisine çevirnişlerdir. Fakat gel gelelim örgütsel tavır almak bazen böyle şeyleri gerektiriyor. Ben buna feda derim, bedel ödemek derim. Son olarak, memnun oldum benim de ismim Serdar. Yasal bir dergiyi dağıtmak, yürüyüş yapmak, Berkin Elvan, Hasan Ferit Gedik, Ali İsmail Korkmaz gibi halk çocuklarının katilleri yargılansın talebi ile bildiri dağıtmak ve açlık grevi yapmak, Katil ISID'in katliamlarını protesto etmek gibi daha sayabileceğim birçok "SUÇ"dan dolayı Van'dan Edirneye canım ülkemin bütün F tiplerini gezdim. Hala da yargılanmaktayım. Ve evet benim gibi insanlar dün vardı, bugün de var. Adaletsizliğin olduğu her yerde de var olmaya adaleti haykırmaya devam edecekler. Avrupa yakasında oturuyorum, ne zaman istersen gelebilir misafirimiz olabilirsin, sorularına daha net cevaplar alır, istediğin gibi konuşabilirsin.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.