Yorum

Murat Ç isimli okurun asıl gönderisini gör
Büşra T. okurunun profil resmi
Ahmet Altan'ın yazısını sükunetini kaybetmeden, sonuna kadar okuyabilmiş olanları ayakta alkışlamak istiyorum. Zira yazıyı okumaya başlamamla birlikte sinir kat sayılarımın da artmasıyla karnımda hissettiğim ağrı şiddetini arttırınca yazıyı sonuna kadar okuyabilme sebatını gösteremedim.. Ancak okuyabildiğim kadarıyla değinmek istediğim şeyler var. Yazıda şöyle bir cümleye yer vermiş: "Sadece, “bu ayaklanmaya kaç asker katılmıştı” diye sormak bile size gerçeği gösterir." Bu kara cahilce kurulmuş cümle üzerine zaten yazının devamında ki bir kaç cümleyi bile kendimi zorlayarak okudum.. İlkokul seviyesinde ki çocukların bile bildiği bir bilgi var I. İnönü Savaşı ile ilgili. Savaş düzenli ordunun kazandığı ilk askeri zafer olmasıyla zaten bizim için büyük öneme sahiptir. Bunun yanında asıl önemli olan o savaşta bütün topraklarımızı değil de küçücük bir bölgemizi düşman işgalinden kurtarmamıza rağmen hem ordu hem halk müthiş bir sevinç duymuştur... Bu küçücük zafer bile öyle mutlu etmiştir ki üzerine milletin İstiklal Marşı yazılmış, coşkuyla kutlanmıştır. Ve bazı kendini bilmez tarihçiler bu durum karşısında aynen de Ahmet Altan gibi şöyle demiştir: "I. İnönü zafer sayılmaz çünkü savaşa katılan asker sayısı çok azdır." Kötü söz söylemek istemiyorum ama ey CAHİLLER, isterse savaşa on kişi katılsın, isterse on bin.. Bir tane bile şehit vermiş olsak biz o çarpışma esnasında, o bir şehit b.k yoluna gitti Niyazi mi oluyor??? Tarihe nasıl çamur atıp, nasıl yaftalamalar yapacağını şaştıkça şaştı bazıları, şimdi de sayılara taktılar, yakında üniforması olan asker sayısına takarlar, ondan sonra ona, buna, şuna... Aynı zihniyetle 31. Mart ayaklanmasına da yaftalama yapıldığını gördüm ya, artık ne diyebilirim bilmiyorum. Altan'ın yazısının devamında eminim saçma sapan üzerinde konuşmaya bile değmeyecek daha çok şey vardır ancak ben okuyamayacağım. Akıl fikir diliyorum ona ve öylelerine...
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Ben içki masasından kalkılıp da, kusmanın arifesinde çakır kafa ile tarihten bihaber yazılan bu iğrenç, insanları ayrıştırıcı makaleyi okumaya değer bile görmedim. Balık baştan kokar ve o nahoş kokuya maruz kalmaktansa, camı pencereyi başka güzel edebi eserlere aralayarak, gerçekler ile hoş bir dünyaya merhaba demeyi daha çok tercih ederim. :))
You need to log in to be able to comment.