Bölümler arasında tek bir satır bile boşluk bırakılmayan paragraflar, ardı arkası kesilmeyen madam, dük, prens gibi sosyetik unvanlar, Proust'un kelime haznesinin beynimin damarlarını köpürtmesi... Anlayamazsınız.
(anlamak için ekstra çaba sarf ediyorum)
En azından beni anlayan bir arkadaşım var, eksik olma klasik okurumuz. :)
Hahaha orada bile rahatlayamıyoruz demek ki, Proust'un ruhu rahat yazmana izin vermedi
Hahaha kahkaha attım, Proust etkisi bu!
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.